Results for son bir saat translation from Turkish to English

bir saat
in one hour

bana bir saat aldı.
he got me a watch.

bir saat önce ayrıldı.
he left an hour ago.

o, bir saat uyudu.
he slept an hour.

geçtiğimiz bir saat içinde
in the past hour

evet. son bir tane yazacağım
yes. i'll write one last one.

son bir örnek: kosova.
a final example: kosovo.

bana başka bir saat göster.
show me another watch.

o, bir saat içinde dönecek.
he will be back in an hour.

tom mary'yi bir saat bekletti.
tom kept mary waiting for an hour.

son bir buçuk yıldır sürgündeydi
she has been in exile for the last year and a half.

bir saat boyunca arkadaşımı bekledim.
i waited an hour for my friend.

orada bir saat, saat, saat, saat var.
there's a clock, clock, clock, clock.

bir saat boyunca aylak aylak dolaştım.
i hung around for one hour.

bir saatin var.
you have an hour.

sonunda bir işi oldu.
i finally got a job.

sonunda, bir ayrıldık.
so, we left.

senin bir saatin var.
you have a watch.

sonunda bir yapımcıyı ikna eder.
haşmet knocks on every door with his script.

bir saatin, iki eli vardır.
a clock has two hands.