Results for tesadüfen translation from Turkish to English

tesadüfen izinliydi.
she happened to have the day off.

bu tesadüfen olmadı.
it didn't happen accidentally.

o, tesadüfen oradaydı.
he happened to be there.

biz tesadüfen aynı trendeydik.
we happened to be on the same train.

tom'la tesadüfen anlaşıyorum.
i happen to agree with tom.

ben tesadüfen onunla karşılaştım.
i met her by chance.

tesadüfen, bir kaplıca buldum.
by chance, i found a hot spring.

ben tesadüfen onun adını biliyorum.
i happened to know her name.

tom'la konuşmanızı tesadüfen işittim.
i overheard your conversation with tom.

dün havalanında tesadüfen onunla karşılaştım.
i met him by accident at the airport yesterday.

onun adını tesadüfen biliyor musun?
do you happen to know his name?

geçen gece tesadüfen tom'la karşılaştım.
i bumped into tom the other night.

ben onun hakkında tamamen tesadüfen öğrendim.
i only found out about it purely by accident.

o ve ben tesadüfen aynı tür müziği seviyoruz.
it happened that she and i liked the same kind of music.

tamamen tesadüfen, bu şey akciğerimde yer almakta.
totally by coincidence, there's that thing in my lung.

kyoto'da tesadüfen eski bir arkadaşa rastladım.
i met an old friend by chance in kyoto.

normalde tesadüfen oluşabilecekten fazla kümelenme var mı?
is there more clustering than would be due to chance alone?

kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.
i didn't mean to eavesdrop, but i did overhear you.

ben new york'ta iken, tesadüfen eski arkadaşımla karşılaştım.
when i was in new york, i happened to meet my old friend.

bu başlık altındaki kayıplara nasıl tesadüfen müdahele ediyoruz.
how casually we treat casualties in the context of this topic.