Results for travmatik translation from Turkish to English

travmatik yaralanma
lesions

travmatik durumdaki insanlarla uğraşmıyorum.
i don't work with people in any kind of traumatic situation.

rg: ve ne yazıktır ki çok yaygın çok travmatik bir tecrübe.
rg: which is too bad because, of course, it's a very common and very traumatic experience.

bu kendine güven duygusu yanlış yönetilirse, oldukça travmatik sonuçlar doğurabilir.
if this spirit of self-confidence is mismanaged, some of its consequences may be quite traumatic.

diyabetik ayak komplikasyonları tümdünyada non-travmatik amputasyonların ensık karsılasılan sebebidir.
diabetic foot complications are the most common cause of non-traumatic amputations all over the world.

fakat artık bilim adamlarınca biliniyor ki travmatik olaylar bizi sonsuza kadar acı çekmek üzere lanetlemiyor.
but scientists now know that a traumatic event doesn't doom us to suffer indefinitely.

benzer bir skala olarak rancho los amigos skalası, travmatik beyin hasarlarının iyileşmesinin değerlendirilmesinde kullanılır.
a similar scale, the rancho los amigos scale is used to assess the recovery of traumatic brain injury patients.

Öyle ki, bizim çocuklarımızın geldiği yerdeki evlerin nasıl da travmatik ve bozukluklarla dolu bir evden geldiklerini hayal edebilirsiniz.
so, you can imagine how traumatized and how dysfunctional the houses are where our children come from.

yani, bu aktarımlar sürmekte olan şiddete yabancı çıkarlarına, rüşvetçiliğe bağımlılığa, etnik çatışmalara kötü sağlığa, utanca , korkuya ve birikerek artan travmatik tecrübelere aittir.
so this translates into ongoing violence, foreign interests, bribery, drugs, ethnic conflicts, bad health, shame, fear and cumulative traumatic experiences.

enfeksiyona ek olarak, bireylerin birkaç barınağında fused gördü vertebra boyunlarını, travmatik yaralanma belirtmek üzere; yetişkin kadın barınağında bulunan bir kafatası kırığı ile bir süre ayakta kalmayı başarmıştı.
in addition to infection, several of the individuals found at the shelter had fused vertebrae in their necks, indicating traumatic injury; the adult female found at the shelter had survived for some time with a skull fracture.

stacey kramer hareketli, kişisel, 3 dakikalık ibretlik öyküsünü sunarak -- korkutucu, travmatik, pahalıya malolan -- bir tecrübenin nasıl paha biçilmez bir hediyeye dönüşebileceğini gösteriyor.
stacey kramer offers a moving, personal, 3-minute parable that shows how an unwanted experience -- frightening, traumatic, costly -- can turn out to be a priceless gift.

travmatik beyin hasarı (tbh), “bir dış fiziksel gücün neden olduğu beyinde kazanılmış bir yaralanma” olarak tanımlanmaktadır. genel olarak, tıbbi tanımlarda ise tbh’yı, “beyne; darbe, patlama veya bir merminin girmesi gibi harici mekanik güçlerden kaynaklanan hasar” şeklinde yer almaktadır. tbh’nin literatürde kafa içi yaralanma veya kafa travması olarak da adlandırıldığı görülmektedir.
traumatic brain injury (tbi) is defined as “an acquired injury in the brain caused by an external physical force”. in general, in medical definitions, it refers to tbi as “to the brain; damage caused by external mechanical forces, such as impact, explosion, or penetration of a projectile. it is seen that tbh is also called intracranial injury or head trauma in the literature.