Results for video durumuyla İlgili sorunları ... translation from Turkish to English

hırvatistan ve slovenya'dan sorunları çözme sözü
croatia, slovenia pledge to solve open issues

kosovalı yetkililer raporda sıralanan sorunları çözme sözü verdiler.
kosovo officials pledge to address the problems outlined in the report.

pogo oyunlarıyla İlgili sorunlar
was ist java-technologie?

jeremiç, statüyle ilgili anlaşmazlıkların pratik sorunları çözme çabalarına engel olmaması gerektiğini söyledi.
disagreements over status should not hammper efforts to resolve practical issues, jeremic said.

bakoyanni, ikili sorunları çözme ve ilişkileri düzeltme amaçlı bir ankara ziyareti davetini kabul etti.
bakoyannis accepted an invitation to visit ankara in a bid to solve bilateral issues and mend relations.

paralarını bu sorunları çözmeye harcıyorlar.
so, they spend their money trying to fix those problems.

bunların çoğunun okumayla ilgili sorunları olur.
some of these oftentimes have problems with reading.

karadağ halkı hükümetten ekonomik sorunları çözmesini istiyor
montenegrins demand government to tackle economic issues

birlikte çalışmadan bu sorunları çözmemiz mümkün değildir.
we cannot solve these problems unless we work together.

* kombinatorik içinde numaralandırma sorunlarını çözme ve çözümleri kodlama.
* solve enumeration problems in combinatorics and encoding their solutions.

bunlar tamamlandığında, işbirliğini ilerletme ve sorunları çözmenin başka yollarını düşünmeliyiz.
when these are done we should think about other ways of improving co-operation and resolving problems.

dyukanoviç, ekonomik istikrar ve suçla mücadele sorunlarını çözme gereğinin altını çizdi.
djukanovic said it is necessary to equalise the issues of economic stability and fighting crime.

lajcak ayrıca ülke liderlerini sorunlarını çözme konusunda uluslararası topluma güvenmeye son vermeye de çağırdı.
lajcak also urged the country's leaders to stop relying on the international community to solve their problems.

ayrıca, eski rakipler aralarındaki toprak ve hava sahası sorunlarını çözme amaçlı kapalı görüşmeler de yaptılar.
in addition, the former rivals have held closed-door talks aimed at resolving their territorial and airspace disputes.

bastian, "para akıtmanın sorunları çözmeye yetmediği son aylarda görüldü." dedi.
"it has been shown in the past months that throwing money at the problems is just not good enough," bastian said.

hükümet, kürdistan İşçi partisi mensuplarının giderek artan şiddet olayları sorununu çözme amaçlı bir terörle mücadele yasa paketi hazırladı.
the government has drafted a package of antiterrorism legislation intended to stave off the growing problem of violence by kurdistan workers party militants.

akp, kürt azınlığın uzun zamandır süren sorunlarına çözme amaçlı mayıs 2009'daki bir önceki girişiminde planlama yapmamakla eleştirilmişti.
the akp was criticised for its lack of planning in its previous attempt to address the long-running grievances of the kurdish minority, in may 2009.

ankara'nın kıbrıs sorununu çözme çabalarında fransa'dan güçlü bir siyasi destek alamaması da diğer bir sorun kaynağı oldu.
the fact that ankara could not get strong political support from france in efforts to resolve the cyprus dispute is another source of trouble.

setimes'a konuşan fırat, "bu sorunları çözmeye doğru gerisayımın başladığına inanıyorum." dedi.
"i believe that the final countdown to solve these problems has begun," he told setimes.

kuzey nijerya'da, politik liderler ve geleneksel müslüman liderler, lojistik ve halk güvenliği ile ilgili sorunları çözmeye yardım etmek için programa doğrudan dahil oldular.
in northern nigeria, the political leaders and the traditional muslim leaders, they got directly involved in the program to help solve the problems of logistics and community confidence.