Results for yaşlı adam translation from Turkish to English

yaşlı adam
bejaarde man

yaşlı adam oturdu.
the old man sat down.

senin için yaşlı adam
this is for you, old man.

yaşlı adam kanserden öldü.
the old man died of cancer.

Şu yaşlı adam da kim?
who is that old man?

yaşlı adam abartma eğilimindedir.
the old man tends to exaggerate.

yaşlı adam bana saati sordu.
the old man asked me the time.

"kedi? ", yaşlı adam merak etti.
"cat?", the old man wondered.

o yaşlı adam titiz bir yiyicidir.
that old man is a fussy eater.

ayı geldiğinde yaşlı adam derin uykudaydı.
the old man was fast asleep when the bear came.

o yaşlı adam büyük bir balık yakaladı.
that old man caught a large fish.

bu yaşlı adam gerçekten nehri yüzerek geçti.
this old man actually swam across the river.

o, yaşlı adama bakmalı.
she must care for the old man.

bu şiirin adı "yaşlı adam," yeterince uygun.
this is called "old man," appropriately enough.

polis yaşlı adamdan şüpheleniyor.
the police are suspicious of the old man.

bütün kitap boyunca gerçekten iyi olan bir yaşlı adam.
he's really the nicest old guy in the whole book.

adam yaşlı adamın çantasını soydu.
the man robbed the old man of the bag.

o, yaşlı adamı odasına götürdü.
she led the old man into the room.

yaşlı adamla evlenmek zorunda bırakıldı.
she was obliged to marry the old man.

sonra yaşlı adama aynı dilde merhaba dedi.
then he said hello to the old man in the same language.