Results for yaşayacaksınız translation from Turkish to Esperanto

- burada yaşayacaksınız. - asla öğrenemem.
vi nepre devos eklerni la portugalan.

benim kurallarımı yerine getirecek, ilkelerime göre yaşayacaksınız. tanrınız rab benim.
miajn decidojn plenumu kaj miajn legxojn observu, por konduti laux ili:mi estas la eternulo, via dio.

Çünkü benliğe göre yaşarsanız öleceksiniz; ama bedenin kötü işlerini ruhla öldürürseniz yaşayacaksınız.
cxar se vi vivas laux la karno, vi mortos; sed se per la spirito vi malvivigas la farojn de la korpo, vi vivos.

az sonra dünya artık beni görmeyecek, ama siz beni göreceksiniz. ben yaşadığım için siz de yaşayacaksınız.
ankoraux iom da tempo, kaj la mondo ne plu vidos min, sed vi vidos min; cxar mi vivas, tial vi ankaux vivos.

sürekli can kaygısı içinde yaşayacaksınız. gece gündüz dehşet içinde olacaksınız. yaşamınızın güvenliği olmayacak.
kaj via vivo estos pendanta antaux vi; kaj vi timos tage kaj nokte, kaj vi ne estos certa pri via vivo.

‹‹ ‹kurallarıma uyacak, ilkelerimi özenle yerine getireceksiniz. böylece ülkede güvenlik içinde yaşayacaksınız.
kaj plenumu miajn legxojn, kaj miajn decidojn observu kaj plenumu ilin, kaj tiam vi logxos en la lando sendangxere.

İster yerli olsun, ister aranızda yaşayan yabancılar olsun kurallarıma ve ilkelerime göre yaşayacaksınız. bu iğrençliklerin hiçbirini yapmayacaksınız.
sed vi observu miajn legxojn kaj miajn decidojn, kaj ne faru iujn el tiuj abomenajxoj, nek la indigxeno, nek la fremdulo, kiu logxas inter vi

ama Şeria irmağından geçip tanrınız rabbin mülk olarak size vereceği ülkeye yerleşeceksiniz. rab sizi çevrenizdeki bütün düşmanlarınızdan kurtarıp rahata kavuşturacak. güvenlik içinde yaşayacaksınız.
sed kiam vi transiros jordanon kaj eklogxos en la lando, kiun la eternulo, via dio, posedigas al vi, kaj li ripozigos vin de cxiuj viaj malamikoj cxirkauxe kaj vi logxos sendangxere:

ayrıca ev yapmayacak, tohum ekmeyecek, bağ dikmeyeceksiniz. böyle şeyler edinmeyecek, ömür boyu çadırlarda yaşayacaksınız. Öyle ki, göç ettiğiniz topraklarda uzun süre yaşayasınız.›
kaj domon ne konstruu, kaj semon ne semu, kaj vinbergxardenon ne plantu kaj ne posedu, sed logxu en tendoj dum via tuta vivo, por ke vi vivu longan tempon sur la tero, sur kiu vi logxas fremdule.

adam neredeyse sonsuza dek yaşayacakmış gibi duruyor.
li preskaŭ vivos eterne.