From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
tahtta oturanın, yeşim ve kırmızı akik taşına benzer bir görünüşü vardı. zümrüdü andıran bir gökkuşağı tahtı çevreliyordu.
celui qui était assis avait l`aspect d`une pierre de jaspe et de sardoine; et le trône était environné d`un arc-en-ciel semblable à de l`émeraude.
kent surlarının temelleri her tür değerli taşla bezenmişti. birinci temel taşı yeşim, ikincisi laciverttaşı, üçüncüsü akik, dördüncüsü zümrüt, beşincisi damarlı akik, altıncısı kırmızı akik, yedincisi sarı yakut, sekizincisi beril, dokuzuncusu topaz, onuncusu sarıca zümrüt, on birincisi gökyakut, on ikincisi ametistti.
les fondements de la muraille de la ville étaient ornés de pierres précieuses de toute espèce: le premier fondement était de jaspe, le second de saphir, le troisième de calcédoine, le quatrième d`émeraude,