From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
benyaminoğulları da böyle yaptılar. kızlar dans ederken her erkek bir kız kapıp götürdü. kendi topraklarına gittiler, kentlerini onarıp yerleştiler.
ainsi firent les fils de benjamin; ils prirent des femmes selon leur nombre parmi les danseuses qu`ils enlevèrent, puis ils partirent et retournèrent dans leur héritage; ils rebâtirent les villes, et y habitèrent.
kulüpler, barlar ve dans etkinlikleri gibi bazı eğlence ortamlarında uyuşturucu kullanımının yüksek yaygınlığı, bu yerlerin uyuşturucu talebini azaltma girişimleri için uygun hedefler olarak saptandıkları anlamına gelmektedir.
en lettonie, en finlande et en suède, environ un tiers de la totalité des patients suivent un traitement nécessité par la consommation primaire d’amphétamines.
belçika, hollanda ve birleşik krallık’taki dans müziği anketlerinden elde edilen veriler, ghb kullanımının 2000-03 arasında doruğa çıkmış ardından düşmüş olabileceğini düşündürmektedir.
il ressort d’une enquête effectuée sur l’internet au royaume-uni que le ghb est plus couramment consommé à domicile (67 %) que dans les lieux fréquentés la nuit (26 %) (sumnall e.a., 2007).