From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
başka dillerde görmediyseniz garip gelebilecek bir ifade daha var, ternary koşulu işlemi:
il y a une autre expression qui peut paraître complexe si vous ne l'avez pas vueà-dire dans d'autre langage, l 'opérateur conditionnel ternaire:
sevgili kardeşlerim, sınanmanız için size giydirilen ateşten gömleği, size garip bir şey oluyormuş gibi yadırgamayın.
bien-aimés, ne soyez pas surpris, comme d`une chose étrange qui vous arrive, de la fournaise qui est au milieu de vous pour vous éprouver.
& emacs; benzeri pek çok & kde; dışı uygulamalar büyük pencereler ve garip yazıtipleriyle çalışıyorlar!
mes applications non-kde;, comme & emacs; et kterm deviennent comme folles, avec des couleurs étranges & #160;!
eğer daha fazla kadın illegal yollardan kürtaj yaptırmak için hayatını kaybederse, erdoğan'ın uludere katliamı ile ilgili verdiği garip örnek olması gerekenden daha gerçekçi bir hal alabilir.
ce discours chauvin entre en résonance avec la vision ancienne teintée de racisme d'une identité turque basée sur l'ascendance et la lignée ; un nationalisme basé sur le droit du sang comme en allemagne.
asıl iyilik; allah'a, âhiret gününe, meleklere, kitaplara ve peygamberlere iman eden, sevdiği malını allah’ı hoşnud etmek için yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalan gariplere, isteyenlere ve boyunduruk altında bulunup hürriyetine kavuşmak isteyen köle ve esirlere veren, namazı hakkıyla ifa edip zekâtı veren, sözleştiği zaman sözlerinde duran, hele hele sıkıntı ve hastalık hallerinde, savaşın şiddetleri esnasında sabreden kimselerin davranışlarıdır. İşte onlardır imanlarında samimi olanlar ve işte onlardır allah’ı sayıp günahlardan korunan takvâlılar! [2,285; 4,136; 22,37; 76,8-9; 3,92; 41,7; 13,20]
mais la bonté pieuse est de croire en allah, au jour dernier, aux anges, au livre et aux prophètes, de donner de son bien, quelqu'amour qu'on en ait, aux proches, aux orphelins, aux nécessiteux, aux voyageurs indigents et à ceux qui demandent l'aide et pour délier les jougs, d'accomplir la salât et d'acquitter la zakât. et ceux qui remplissent leurs engagements lorsqu'ils se sont engagés, ceux qui sont endurants dans la misère, la maladie et quand les combats font rage, les voilà les véridiques et les voilà les vrais pieux!