Results for sağlayın translation from Turkish to French

eğimdeki topa vurun ve fincana düşmesini sağlayın. comment
envoyez la balle sur la pente et laissez -la rouler. comment

gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onların geçimlerini sağlayın.
et si elles sont enceintes, pourvoyez à leurs besoins jusqu'à ce qu'elles aient accouché.

kısıtlı ortama erişmek için youtube hesabınızın giriş bilgilerini sağlayın.
fournissez les informations de connexion à votre compte youtube afin d'accéder aux média restreints.

Şayet gebe iseler, yüklerini bırakıncaya kadar onların geçimini sağlayın.
et si elles sont enceintes, pourvoyez à leurs besoins jusqu'à ce qu'elles aient accouché.

akıll kart desteği devredışı. lütfen% 1 paketi ile akıll kart desteğini sağlayın.
la prise en charge des cartes à puce est désactivé. veuillez activer la prise en charge des cartes à puce dans le paquet %1

o halde kardeşleriniz arasında barışı sağlayın ve allah'tan sakının ki, size merhamet edilebilsin.
etablissez la concorde entre vos frères, et craignez allah, afin qu'on vous fasse miséricorde.

rf kanal 1 ayarlandı. lütfen faredeki bağlanma (bağlan) tuşuna basın ve fare ile bağlantıyı sağlayın
le canal rf 1 n'a pas été défini. veuillez cliquer sur le bouton « & #160; connecter & #160; » sur la souris pour rétablir le lien

sen ve oğulların levha sandığının bulunduğu çadırın önünde hizmet ederken, atanız levinin oymağından kardeşlerinizin de size katılıp yardım etmelerini sağlayın.
fais aussi approcher de toi tes frères, la tribu de lévi, la tribu de ton père, afin qu`ils te soient attachés et qu`ils te servent, lorsque toi, et tes fils avec toi, vous serez devant la tente du témoignage.

bu malları işleterek elde edeceğiniz gelirle onların ihtiyaçlarını sağlayın, giyeceklerini temin edin ve onlara tatlı sözler söyleyin, güzel tavsiyelerde bulunun.
mais prélevez-en, pour eux, nourriture et vêtement; et parlez-leur convenablement.

onlara, ‹‹rahatlık budur, yorgunların rahat etmelerini sağlayın, huzur budur›› dedi, ama dinlemek istemediler.
il lui disait: voici le repos, laissez reposer celui qui est fatigué; voici le lieu du repos! mais ils n`ont point voulu écouter.

gelin bu prensipleri tartışalım- onlara katılın vega aksini düşünün, tartışın, birçok dile çevirin, sahiplenin ve çevrenizde tartışılmasını sağlayın- zira bunu ancak internet mümkün kılabilir.
discutez de ces principes : approuvez ou désapprouvez-les, débattez-en, traduisez-les, faites-les vôtres et élargissez la discussion avec votre communauté — comme seul l'internet peut le rendre possible.

% 1 dizininde yeni iletiler var, ancak sunucuya henüz yüklenmemiş. sunucu üzerindeki dizin ya silinmiş, ya da bu iletileri yüklemek için yeterli erişim hakkınız yok. lütfen yöneticinize başvurarak yeni iletilerin tarafınızdan yüklenmesini sağlayın, ya da bunları bu dizinden taşıyın. bu iletileri şimdi başka bir dizine taşımak istiyor musunuz?
il existe, dans ce dossier (%1), de nouveaux messages n'ayant pas encore été envoyés au serveur, mais il semble que vous n'ayez pas les droits suffisants pour les envoyer. veuillez contacter votre administrateur pour qu'il autorise votre compte à envoyer de nouveaux messages, ou déplacez -les hors de ce dossier. voulez -vous déplacer ces messages dans un autre dossier maintenant & #160;?