From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
fırtına bizi bir hayli hırpaladığı için ertesi gün gemiden yük atmaya başladılar.
und da wir großes ungewitter erlitten, taten sie des nächsten tages einen auswurf.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
g7 modeli tatmin edici bir üründü; ama önümde duran canon g9 dijital kameraya baktığımda fotoğrafçı kalbim daha hızlı atmaya başlıyor.
ich war schon bei der g7 in meinem element und wenn ich nun die canon g9 vor mir liegen sehe, fängt mein herz an schneller zu schlagen.
Last Update: 2011-07-16
Usage Frequency: 1
Quality:
sonucu onu götürüp kuyuya atmaya hep beraber karar verdikleri zaman ona, andolsun ki farkında bile olmadıkları bir anda şu yaptıklarını haber vereceksin onlara diye vahyetmiştik.
als sie ihn mitnahmen und sich geeinigt hatten, ihn in die verborgene tiefe des brunnenlochs zu stecken, gaben wir ihm ein: "du wirst ihnen ganz gewiß noch diese ihre tat kundtun, ohne daß sie merken."
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting