Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
gerçek, apaçık meydana çıktıktan sonra bile bu hususta, gözleri bakabaka ölüme sürükleniyorlarmış gibi seninle çekişmeye kalkışıyorlardı.
sie disputieren mit dir über das wahre, nachdem es ihnen sichtbar wurde, als würden sie in den tod hineingetrieben, während sie (ihn) sehen.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
(gerçeği) görüp bildiğiniz halde niçin allah'ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri allah yolundan çevirmeye kalkışıyorsunuz?
weshalb haltet ihr diejenigen, die den iman verinnerlicht haben, von dem gebotenen von allah ab, im streben danach, es zu verfälschen, während ihr wißt?"
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting