Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
uzaktan onu tanıyamadılar; yüksek sesle ağlayıp kaftanlarını yırtarak başlarına toprak saçtılar.
וישאו את עיניהם מרחוק ולא הכירהו וישאו קולם ויבכו ויקרעו איש מעלו ויזרקו עפר על ראשיהם השמימה׃
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
onu kentten dışarı atıp taşa tuttular. İstefanosa karşı tanıklık etmiş olanlar, kaftanlarını saul adlı bir gencin ayaklarının dibine bıraktılar.
וידחפהו חוצה לעיר ויסקלו אתו באבנים והעדים פשטו את בגדיהם לרגלי בחור אחד ושמו שאול׃
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
kıyıda yaşayan bütün önderler tahtlarından inecek; kaftanlarını, işlemeli giysilerini çıkaracaklar. dehşet içinde yere oturup her an titreyerek başlarına gelenlere şaşacaklar.
וירדו מעל כסאותם כל נשיאי הים והסירו את מעיליהם ואת בגדי רקמתם יפשטו חרדות ילבשו על הארץ ישבו וחרדו לרגעים ושממו עליך׃
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Üstelik sana tanıklık eden İstefanosun kanı döküldüğü zaman, ben de oradaydım. onu öldürenlerin kaftanlarına bekçilik ederek yapılanları onayladım.›
ובהשפך דם אסטפנוס עדך אף אני עמדתי שם חפץ בהרגתו ושומר את בגדי הרגיו׃
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: