Translate text Text
Translate documents Doc.
Interpreter Voice
Turkish
doğruluk
Italian
Instantly translate texts, documents and voice with Lara
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
Add a translation
rettitudine
Last Update: 2012-12-18 Usage Frequency: 1 Quality: Reference: Wikipedia
doğruluk ve kesinlik
preciso
Last Update: 2014-01-29 Usage Frequency: 1 Quality: Reference: Wikipedia
doğruluk gökten bakacak.
misericordia e verità s'incontreranno, giustizia e pace si baceranno
Last Update: 2012-05-05 Usage Frequency: 1 Quality: Reference: Wikipedia
oysa doğruluk ölümden kurtarır.
non serve la ricchezza nel giorno della collera, ma la giustizia libera dalla morte
doğruluk ekenin ödülüyse güvenlidir.
l'empio realizza profitti fallaci, ma per chi semina la giustizia il salario è sicuro
artık doğruluk, sapıklıktan ayrılmıştır.
la retta via ben si distingue dall'errore.
Last Update: 2014-07-03 Usage Frequency: 1 Quality: Reference: Wikipedia
İşte bu kuran doğruluk rehberidir.
questa è la guida.
güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.
in un luogo di verità, presso un re onnipotente.
doğruluk, sapıklıktan seçilip belli olmuştur.
rabbinin kelimeleri doğruluk ve adaletle tamamlanmıştır.
la parola del tuo signore è veritiera e giusta ed esauriente.
bir seviye düşmek için gerekli doğruluk yüzdesi
percentuale di correttezza per scendere di livello
Last Update: 2011-10-23 Usage Frequency: 1 Quality: Reference: Wikipedia
bir doğruluk değerli (doĞru ya da yanliŞ)
un valore di verità (true o false)
doğruluk hakkında bilgi için yardım' a bakın.
per informazioni sull' affidabilità, vedi l' aiuto.
doğruluk değeri aralığı (doĞru ya da yanliŞ)
un intervallo di valori di verità (true o false)
barış içinde eken barış yapıcıları doğruluk ürününü biçerler.
un frutto di giustizia viene seminato nella pace per coloro che fanno opera di pace
rabbinin sözü, doğruluk bakımından da, adalet bakımından da tastamamdır.
onlar doğruluk yerine sapıklığı, mağfiret yerine azabı alanlardır.
hanno scambiato la retta via con la perdizione e l'assoluzione con il castigo. come sopporteranno il fuoco?
güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarında(memnunluk içinde)dirler.
Çok kudretli, mülkünün sonu olmayan (allah)ın yanında doğruluk makamındadırlar.
gayret derseniz, kiliseye zulmeden biriydim. yasaya dayanan doğruluk derseniz, kusursuzdum.
quanto a zelo, persecutore della chiesa; irreprensibile quanto alla giustizia che deriva dall'osservanza della legge
Accurate text, documents and voice translation