From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
kimyasal bileşim ve fiziksel özellikler yoluyla, bir yüzey boyunca genleşmesi ile çevresinden ayrılan homojen madde kısmı.
una fase è una porzione omogenea di materia caratterizzata da composizione e proprietà fisiche costanti, separata dall' ambiente circostante da una superficie.
bir zamanlar, "ey musa, allah'ı fiziksel olarak görmedikçe inanmayız," demiştiniz.
e quando diceste: “o mosè, noi non ti crederemo finché non avremo visto allah in maniera evidente”.
bu sürecin paylaşılan kitaplıklarla birlikte kullandığı toplam fiziksel bellek miktarıdır. bu bellek bu kitaplığı kullanan tüm süreçler arasında paylaştırılır.
questa è la quantità di memoria fisica reale che le librerie condivise di questo processo stanno usando. questa memoria è condivisa tra tutti i processi che usano questa libreria.
denetim kanıtları denetçi tarafından, genel olarak temel destekleyici belgelerin incelenmesi, fiziksel inceleme ve sorguyu içeren çeşitli şekillerde elde edilir.
il revisore ottiene gli elementi probatoriin diversi modi, in genere attraverso l'esamedi documenti giustificativi chiave, l'ispezione fisicae la richiesta d'informazioni.
amfetamin ve metafetamin, aldıkları farklı fiziksel formlara göre yutulabilmekte, burundan çekilebilmekte, solunabilmekte ve daha nadiren de, enjekte edilebilmektedir.
a seconda delle varie forme in cui sono commercializzate, l’anfetamina e la metanfetamina possono essere ingerite, sniffate, inalate e, più raramente, iniettate in vena.
bölgesel altyapı projeleri için ödenen ab yardımı, lehdar tarafından yapılan ve ödenmesi talebinde bulunulan harcamaların gerçekliği ve uygunluğunun yanı sıra projenin de fiziksel olarak mevcudiyetinin kanıtlanmasını gerektirir.
l'aiuto uerelativo a progetti per infrastrutture regionali richiede elementi probatoririguardanti l'esistenza fisica del progetto nonché la realtà e l'ammissibilità dei costi sostenuti dal beneficiarioe dei quali viene chiesto il rimborso.
bu, bu sürecin kullandığı gerçek fiziksel bellek miktarıdır. bu miktar takas belleği ve paylaşılan kitaplıkları içermez. genellikle bir uygulamanın kullandığı bellek miktarını öğrenmek için kullanılır.
questa è la quantità di memoria fisica reale che questo processo sta usando di per sé. non include la memoria di swap, né la dimensione del codice delle sue librerie condivise. questo è spesso il numero più utile per giudicare l' uso della memoria di un programma.
% 1: kitt zirvesi ulusal gözlemevi ileri gözlem programı [fiziksel tekrar üretimler hariç, ticari amaç gütmeyen kullanımlara açık]
%1: programma osservativo avanzato presso l' osservatorio nazionale di kitt peak [liberamente disponibile per uso non commerciale; riproduzione fisica vietata]
barınma gibi sosyal sorunlar ya da eşlik eden fiziksel ve ruhsal sağlık sorunları gibi kokain ve crack’e bağlı ağır sorunları olan kullanıcılar evde rehabilitasyon programlarına ve terapi topluluklarına yönlendirilebilmektedir. bu programlar, sadece
i tossicodipendenti con problemi gravi legati alla cocaina o alla cocaina crack, come disturbi fisici e di salute mentale concomitanti o problemi sociali (per esempio, l’alloggio), possono essere indirizzati verso programmi di riabilitazione in regime di ricovero ospedaliero o verso comunità terapeutiche. questi
buna ek olarak, yakın zamanlı randomize kontrollü deneyler eroin destekli tedavinin tedavisi zor kabul edilen veya diğer tedavi yaklaşımlarında başarısız olmuş hastalar arasında yasadışı uyuşturucu kullanımının azaltılması, fiziksel veya ruhsal sağlığın iyileştirilmesi ve suç davranışının azaltılması hususlarında etkili olduğu sonucuna varmıştır.
inoltre, recenti studi randomizzati controllati hanno riscontrato che la terapia assistita con eroina è efficace nel ridurre il consumo di sostanze illecite, nel migliorare la salute fisica o mentale e nel ridurre il comportamento criminale tra i pazienti considerati difficili da trattare o con i quali la terapia con altre modalità di trattamento non ha avuto effetto.