Results for bitkin translation from Turkish to Romanian

yorgundur, bitkin mi bitkindir!
care se trudesc şi se sleiesc,

zor işler altında bitkin düşmüştür.
care se trudesc şi se sleiesc,

ve gök yarılır, o gün bitkin bir hale gelir.
iar cerul se va crăpa şi se va despica în ziua aceea.

onu çöl gibi bir sahile attık, yorgun ve bitkin...
noi l-am aruncat apoi bolnav pe ţărmul gol

mladiç ile ilgili haberler, bitkin durumdaki habercileri sınava tabi tutuyor.
acoperirea subiectului mladic îi pune la grea încercare pe jurnaliştii epuizaţi.

göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin halde sana dönecektir.
Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.

derken biz onu ağaçsız çıplak bir sahile attık, o bitkin bir halde idi.
noi l-am aruncat apoi bolnav pe ţărmul gol

göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) umudu keserek hor ve bitkin bir halde sana döner.
Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.

glavas, 37 gün süren ve bitkin düştüğü bir açlık grevi yaptıktan sonra geçen ay gözaltından serbest bırakılmıştı.
el a fost eliberat din arest luna trecută, după o grevă a foamei de 37 de zile.

bir aksaklık bulmak için gözünü tekrar tekrar çevir bak; ama göz umduğunu bulamayıp bitkin ve yorgun düşer.
roteşte-ţi apoi privirea încă de două ori! Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.

ben daniel günlerce bitkin ve hasta kaldım. sonra kalkıp kralın işlerini yapmayı sürdürdüm. bu anlaşılması güç görümden ötürü şaşkındım.
eu, daniel, am stat leşinat şi bolnav mai multe zile; apoi m'am sculat şi mi-am văzut de treburile împăratului. eram uimit de vedenia aceasta, şi nimeni nu ştia.

yargıçlar davayla ilgili cuma (1 kasım) günkü duruşmayı miloşeviç'in bitkin olduğunu belirtmesi üzerine ertelediler.
ei au suspendat vineri (1 noiembrie) audierile deoarece acesta a invocat obosleala fizica.

sonra gözünü, tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) aciz ve bitkin halde sana dönecektir.
roteşte-ţi apoi privirea încă de două ori! Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.

sen, ‹vay başıma! Çünkü rab acıma acı kattı. İnlemekten bitkin düştüm, bana rahat yok› dedin.
,tu zici: ,vai de mine! căci domnul a adus întristare peste durerea mea; îmi sleiesc puterile suspinînd, şi nu găsesc odihnă!`

"allah'a yemin ederiz ki, yusuf'u anıp durman seni bitkin düşürecek veya helak olacaksın" dediler.
ei spuseră: “pe dumnezeu! nu vei înceta să te gândeşti la iosif până ce nu vei ajunge la capătul puterilor ori până nu vei pieri.”

sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.
roteşte-ţi apoi privirea încă de două ori! Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.

gözünü çevir de bak: herhangi bir kusur görebilir misin?sonra tekrar tekrar gözünü çevir de bak, gözün bir kusur bulamadığından, eli boş ve bitkin geri döner.
Întoarce-ţi privirea! zăreşti pe undeva vreun cusur?

gene de gözünü çevir de bir daha, bir daha bak; aradığını bulamaz da gözün, mahrum bir halde sana döner ve yorgundur o, bitkindir.
roteşte-ţi apoi privirea încă de două ori! Şi privirea ţi se va întoarce obosită, slăbită.