Results for keskin translation from Turkish to Romanian

keskin
ascuţit

keskin dönüş
Întoarceri bruște

renk 1 (keskin)
culoare 1 (intensă)

hızlı, keskin ve minimalist. name
rapid, clar și minimal. name

geometrik - keskin sekiz noktalı yıldızstencils
panou geometrie matrițăstencils

müşteriler genelde keskin gözlü müdavimlerden oluşuyor.
clienţii sunt de obicei clienţi fideli, cu ochiul format.

gıda ve sebze fiyatları keskin bir artış gösterdi.
preţul hranei şi legumelor a crescut abrupt.

bombardıman ve keskin nişancılar sivil nüfusu hedef aldı.
bombardamentele şi lunetiştii vizau populaţia civilă.

gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
Întru aceasta sunt semne pentru cei scrutători,

paketten yayılan keskin kokunun daha sonra sarmısak olduğu öğrenildi.
pachetul emitea un miros puternic, care s- a adeverit ulterior a fi usturoi.

fakat abd ihracatlarının iki yüzü keskin bir kılıç olduğu ortaya çıktı.
dar exporturile în sua s-au dovedit a fi o sabie cu două tăişuri.

fakat yakın arkadaşını öldüren keskin nişancı atışı peşini hâlâ bırakmıyor.
cu toate acestea, împuşcătura lunetistului care l-a ucis pe bunul său prieten îl bântuie şi acum.

bir polis memuru, görünürde keskin nişancı saldırısı sonucu hayatını kaybetti.
un poliţist a murit în urma atacului unui lunetist, potrivit surselor.

komşu makedonya’da da geçtiğimiz aylarda benzin fiyatlarında keskin artışlar oldu.
macedonia a suferit în egală măsură de pe urma creşterilor drastice înregistrate în ultimele luni.

30 dakika süren temas sonrasında keskin nişancı bir polis, saldırganı bacağından yaraladı.
după un impas de 30 de minute, un lunetist al poliţiei a reuşit să îl rănească pe atacator în picior.

gerçek şu ki insan, öz benliği üzerine yönelmiş keskin ve derin bir bakıştır;
omul asupra lui însuşi este mărturie vădită,

hırvatlar arasında en keskin siyasi eğilimler bh'nin güneybatısındaki hersek'te görülüyor.
În mod tradiţional, cele mai fundamentaliste opinii politice ale croaţilor se întâlnesc în herţegovina, în sud-estul bh.

bu keskin kokuya gübreden yayılan 40 kadar farklı kimyasal madde yol açmaktadır. uçucu bir azot bileşiği olan amonyak
totodată, 61% din populaţia urbană s-ar putea să fi fost expusă la niveluri de ozon care depăşesc obiectivele fixate de ue.

cadde kenarlarına dizilmiş polis araçlarıyla civar evlerin çatılarına konuşlandırılmış keskin nişancılar nezaretinde gerçekleşen yürüyüş olaysız geçti.
maşinile poliţiei au flancat străzile şi trăgătorii de elită au fost postaţi pe acoperişuri. nu au fost raportate însă ciocniri.

reuters bir anlaşma beklentisinin salı günü türkiye'deki mal� piyasalarda keskin bir iyileşmeye yol açtığını duyurdu.
reuters informeaza ca perspectiva unui aranjament turcia- sua a condus la o crestere a pietelor financiare ale turciei in ziua de marti.