Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
bu örgüt makedonya'yı istikrarsızlığa sürükleyebilir mi?
da li je to organizacija koja može da destabilizuje makedoniju?
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
irak'ın parçalanması kesinlikle bölgeyi bütün olarak istikrarsızlığa sürükleyecektir.
raspad iraka svakako bi destabilizovao region kao celinu.
Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:
gerçekleşmesi pek de imkansız görünmeyen bu senaryo, sırbistan’ı ciddi anlamda istikrarsızlığa sürükler.
taj scenario, koji nije tako neverovatan, ozbiljno bi destabilizovao srbiju.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
se times: sırbistan'daki istikrarsızlığa dair değişmez etkenlerden biri de çözülemeyen kosova sorunu.
se times: jedan od konstantnih faktora nestabilnosti u srbiji jeste nerešeno pitanje kosova.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
tadiç komşuları da işin içine katarak, "bu, bölgede istikrarsızlığa yol açacaktır," dedi.
«time bi se povećala nestabilnost u regionu», uključujući susedne zemlje, rekao je tadić.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
görevi sona ermek üzere olan cumhurbaşkanı voyislav koştunitsa ise, bm mahkemesi'ni ülkeyi istikrarsızlığa sürüklemekle suçladı.
odlazeÄi predsednik vojislav kostunica je u meÄuvremenu ostro kritikovao tribunal un- a ustvrdivsi da destabilizuje zemlju.
Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:
vulçanov seçimlerin belirsiz bir süre boyunca yinelenmesinin "siyasi istikrarsızlığa yol açma riski taşıdığı" uyarında bulundu.
mogućnost beskrajnog ponavljanja izbora «nosi sa sobom rizik produžene političke nestabilnosti», rekao je vulčanov.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
bu yüzden de, bh'deki ve hırvatistan'daki sorumlu hırvat siyasilerin istikrarsızlığa kaymamak için çabalarını iki katına çıkarmaları gerekiyor.
zato odgovorni hrvatski političari u bih, kao i u hrvatskoj, treba da udvostruče svoje napore da spreče dalje otklizavanje u nestabilnost.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
tetovo'da yaşanan gibi bağımsız hareketler, yerel halktan destek görmeyen ayrı bir suç grubu tarafından gerçekleştirildiği için, istikrarsızlığa yol açamaz.
pojedinačni i izolovani incidenti poput onog u tetovu ne mogu da izazovu destabilizaciju, pošto je to bilo delo izolovane kriminalne grupe, koja nije imala podršku lokalnog stanovništva.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
cukanoviç ve lajcak, kosova'nın nihai statüsünün belirlenmesinin istikrarsızlığa yol açmayacağı veya batı balkanlar'ın avrupalı geleceğini etkilemeyeceği konusunda anlaştılar.
Đukanović i lajčak su se složili da rešavanje konačnog statusa kosova neće dovesti do nestabilnosti ili uticati na evropsku budućnost zapadnog balkana.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
başbakan, rice ile görüşmesi sonrasında washington'da sırp gazetecilere verdiği demeçte, "kosova'nın bağımsızlığı bölgede ciddi istikrarsızlığa neden olacaktır.
«nezavisnost kosova odvela bi region u ozbiljnu nestabilnost...
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
1994 yılında tasarlanan ambo projesi, bölgesel istikrarsızlık ve ihtilafların yatırımcıları uzak tutması yüzünden yıllarca bekletildi.
projekat ambo, koji je nastao 1994, godinama je bio u zastoju, jer su regionalna nestabilnost i sukobi odvraćali investitore.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality: