Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
kosova'daki akaryakıt kaçakçılığı davası tutuklamalara yol açtı
slučaj krijumčarenja goriva na kosovu doveo do hapšenja
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
türk gazeteciler tutuklamalara karşı protestolar düzenlediler. [reuters]
turski novinari su organizovali proteste zbog hapšenja. [rojters]
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
asselborn: sırbistan'ın ab aday statüsü tutuklamalara bağlı değil
aselborn kaže da status kandidata za prijem u eu za srbiju ne zavisi od hapšenja
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
sis'nin olay üzerinde başlattığı soruşturmanın yeni tutuklamalara yol açması bekleniyor.
sis je pokrenuo istragu slučaja koja bi mogla da dovede do novih hapšenja.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
kallaba, sınırla ilgili karışıklık tutuklamalara yol açarken, başkalarının da maddi zarar gördüğünü söyledi.
zbunjenost oko granice dovodila je do hapšenja nekih, rekao je on, dok su drugi trpeli ekonomsku štetu.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:
unmik Åefi harri holkeri tutuklamalara övgüde bulunarak bm'nin "yolsuzluÄa sıfır tolerans" tutumunu yineledi.
sef unmik- a hari holkeri izrazio je zadovoljstvo zbog hapsenja i ponovio da je stav un "nulta tolerancija" za korupciju.
Last Update: 2012-04-06
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
ab genişlemeden sorumlu Üyesi olli rehn tutuklamadan sonra yaptığı konuşmada, bloğa giriş kapısının artık açıldığını söyledi.
posle hapšenja gotovine komesar za proširenje eu oli ren izjavio je da su vrata prijemu u uniju sada otvorena.
Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality: