Results for öldürmeyin translation from Turkish to Spanish

birbirinizi öldürmeyin.
no os matéis unos a otros.

canlarınızı da öldürmeyin.
no os matéis unos a otros.

İhramlı iken avı öldürmeyin.
no matéis la caza mientras estéis sacralizados.

ve kendi nefislerinizi öldürmeyin.
es diferente si comerciáis de común acuerdo.

fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
¡no matéis a vuestros hijos por miedo a empobreceros!

İhramda olduğunuz zaman av öldürmeyin.
no matéis la caza mientras estéis sacralizados.

ey inananlar, ihramda iken av öldürmeyin.
¡creyentes! no matéis la caza mientras estéis sacralizados.

ey iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin.
¡creyentes!

ey iman edenler, ihramlı iken av hayvanı öldürmeyin.
¡creyentes! no matéis la caza mientras estéis sacralizados.

allah'ın haram kıldığı canı haksız yere öldürmeyin.
no matéis a nadie que dios haya prohibido, sino con justo motivo.

sakın haram yiyerek, başkasının hakkını gasbederek kendinizi öldürmeyin.
no os matéis unos a otros.

Öldürmeyin onu, bize yararı olabilir, yahut onu çocuk ediniriz."
quizá nos sea útil o le adoptemos como hijo».

yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; onlara ve size biz rızık veririz.
¡no matéis a vuestros hijos por miedo a empobreceros!

evladınızı, yoksulluk korkusuyla öldürmeyin; onları da biz rızıklandırırız, sizi de.
¡no matéis a vuestros hijos por miedo a empobreceros! somos nosotros quienes les proveemos, y a vosotros también.

haklı bir neden olmaksızın allah'ın haram kıldığı bir kimseyi öldürmeyin.
no matéis a nadie que dios haya prohibido, sino con justo motivo.

bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da, size de rızkı biz veririz.
¡no matéis a vuestros hijos por miedo a empobreceros! somos nosotros quienes les proveemos, y a vosotros también.

onu öldürmeyin, belki bize yararı dokunur, ya da onu evlad ediniriz." dedi.
quizá nos sea útil o le adoptemos como hijo».

İhramlı iken avı öldürmeyin. İçinizden kim onu kasten öldürürse öldürdüğü hayvanın dengi (ona) cezadır.
no matéis la caza mientras estéis sacralizados.

yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; biz sizi de onları da rızıklandırırız. kötülüklerin görünenine de gizli kalanına da yaklaşmayın.
¡sed buenos con vuestros padres, no matéis a vuestros hijos por miedo de empobreceros -ya os proveeremos nosotros, y a ellos,- alejaos de las deshonestidades, públicas o secretas, no matéis a nadie que alá haya prohibido, sino con justo motivo ¡esto os ha ordenado Él.

İçlerinden biri yusuf'u öldürmeyin demişti, mutlaka bir şey yapacaksınız bir kuyuya atın bari de gelip geçenlerden onu bulup alan olsun.
pero uno de ellos dijo: «¡no matéis a josé ¡echadlo, más bien, al fondo del aljibe, si es que os lo habéis propuesto...! algún viajero lo recogerá...»