Results for aydınlatacak translation from Turkish to Spanish

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Spanish

Info

Turkish

aydınlatacak

Spanish

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Spanish

Info

Turkish

‹‹kandillik için yedi kandil yap; kandiller karşısını aydınlatacak biçimde yerleştirilsin.

Spanish

"además, le harás siete lámparas, y las pondrás en alto, para que alumbren hacia adelante

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

‹‹haruna de ki, yedi kandili kandilliğin önünü aydınlatacak biçimde yerleştirsin.››

Spanish

"habla a aarón y dile: 'cuando enciendas las lámparas, las siete lámparas deberán alumbrar hacia la parte delantera del candelabro.'

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

hiç kimsecik bilmez onlar için gözleri aydınlatacak ne gizli şeyler var; yaptıklarına karşılık.

Spanish

nadie sabe la alegría reservada a ellos en retribución a sus obras.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl! derler.

Spanish

¡haznos el regalo de que nuestras esposas y descendencia sean nuestra alegría, haz que seamos modelo para los temerosos de alá!»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 2
Quality:

Turkish

ve öyle kişilerdir onlar ki rabbimiz derler, eşlerimizden, soylarımızdan, gözlerimizi aydınlatacak kişiler ihsan et bize ve bizi, çekinenlere rehber kıl.

Spanish

dicen: «¡señor! ¡haznos el regalo de que nuestras esposas y descendencia sean nuestra alegría, haz que seamos modelo para los temerosos de alá!»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Ölü iken kalbini diriltip, insanlar arasında yürürken önünü aydınlatacak bir nur verdiğimiz kimsenin durumu, karanlıklarda kalıp çıkamayan kimsenin durumu gibi midir?

Spanish

el que estaba muerto y que luego hemos resucitado dándole una luz con la cual anda entre la gente, ¿es igual que el que está entre tinieblas sin poder salir?

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

andolsun biz, ilk nesilleri (nuh, hud, salih ve lut kavimlerini) helak ettikten sonra musa'ya, insanların gönül gözlerini aydınlatacak nur ve onlara yol gösterici olarak kitabı verdik, belki düşünür, öğüt alırlar diye.

Spanish

después de haber hecho perecer a las generaciones precedentes, dimos a moisés la escritura como argumento evidente para los hombres, como dirección y misericordia. quizás, así, se dejaran amonestar.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,794,308,347 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK