Results for hayvanat bahçesi translation from Turkish to Spanish

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Spanish

Info

Turkish

hayvanat bahçesi

Spanish

off the rails

Last Update: 2014-01-25
Usage Frequency: 3
Quality:

Turkish

büyü bahçesi

Spanish

citas hacer más

Last Update: 2013-12-31
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

nogeyama hayvanat bahçesi'nin kızıl pandası.

Spanish

umi, panda rojo del zoo de nogeyama.

Last Update: 2016-02-24
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

düğün bahçesi d

Spanish

animal laberint

Last Update: 2012-10-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

hayvanat bahçesini düzenle

Spanish

juego de mascotas virtuales

Last Update: 2013-12-31
Usage Frequency: 3
Quality:

Turkish

meyve bahçesi ormana dönmeyecek mi?

Spanish

¿acaso no será el líbano convertido, de aquí a poco tiempo, en un campo fértil, y el campo fértil será considerado un bosque

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

dün onlar hayvanat bahçesine otobüs ile gitti.

Spanish

ayer fueron al zoo en autobús.

Last Update: 2014-02-01
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

tanrının bahçesi adendeki bütün ağaçlar onu kıskandı.

Spanish

lo hice hermoso por la abundancia de su follaje, y todos los árboles en edén, el jardín de dios, le tuvieron envidia.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

macaristan ve sırbistan’daki iki avrupa hayvanat bahçesi, eğitim ile çevre korumayı geliştirmek için işbirliği yapmaktadır.

Spanish

cooperación entre dos zoos europeos ubicados en hungría y serbia para mejorar la educación y la protección medioambiental.

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

sasquacth onun minions içine ve şehir hayvanat bahçesi bütün hayvan çevirmek için artık koparmak olduğunu onun kötü kükremek kullanılan kullanım amacı fare ve ateş

Spanish

acelerar su handcar = flecha izquierda o derecha teclas brake clave ir = s = w = clave cambio de dirección barra espaciadora

Last Update: 2014-01-25
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yahut üstüne bir hazine atılmalı, yahut kendisinin ürününden yiyeceği bir bahçesi olmalı değil mi?

Spanish

¿por qué no se le ha dado un tesoro o por qué no tiene un jardín de cuyos frutos pueda comer...?»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

"yahut kendisine bir hazine atılsaydı, veya kendisinin bir bahçesi olsaydı ve ondan yeseydi!"

Spanish

¿por qué no se le ha dado un tesoro o por qué no tiene un jardín de cuyos frutos pueda comer...?»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

yahut kendisine bir hazine verilmeli veya içinden yeyip (meşakkatsizce geçimini sağlayacağı) bir bahçesi olmalıydı.

Spanish

¿por qué no se le ha dado un tesoro o por qué no tiene un jardín de cuyos frutos pueda comer...?»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

mülk edinmek için gideceğiniz ülke, çıkmış olduğunuz mısır gibi değildir. orada tohumunuzu eker, sebze bahçesi gibi zorluklafı sulardınız.

Spanish

"ciertamente la tierra a la cual entras para tomarla en posesión no es como la tierra de egipto, de donde has salido, donde sembrabas tu semilla y la regabas con tu pie como a huerto de hortalizas

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

onlara iki adamın örneğini ver: birisine, etrafını hurma ağaçlarıyla çevirip aralarına başka ekinler bitirdiğimiz iki üzüm bahçesi vermiştik.

Spanish

propónles la parábola de dos hombres, a uno de los cuales dimos dos viñedos, que cercamos de palmeras y separamos con sembrados.

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

yahut ona bir define verilmeliydi, yahut da bir bahçesi olmalıydı da orada biten şeyleri yemeliydi ve zalimler, siz dediler, ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.

Spanish

¿por qué no se le ha dado un tesoro o por qué no tiene un jardín de cuyos frutos pueda comer...?» los impíos dicen: «no seguís sino a un hombre hechizado».

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

"ya da kendisine bir hazinenin bırakılması veya (ürünlerinden) yemekte olduğu bir bahçesi olması (gerekmez miydi)?"

Spanish

¿por qué no se le ha dado un tesoro o por qué no tiene un jardín de cuyos frutos pueda comer...?»

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

lut çevresine baktı. Şeria ovasının tümü rabbin bahçesi gibi, soara doğru giderken mısır toprakları gibiydi. her yerde bol su vardı. rab sodom ve gomora kentlerini yok etmeden önce ova böyleydi.

Spanish

lot alzó los ojos y vio toda la llanura del jordán, la cual era toda tierra de regadío, como un jardín de jehovah, como la tierra de egipto, como la entrada de zoar, antes de que jehovah destruyera sodoma y gomorra

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

biriniz ister mi ki, kendisinin altından ırmaklar akan, içinde her çeşit meyvası bulunan, hurmalardan ve üzümlerden oluşmuş bir bahçesi olsun; kendisinin üstüne tam ihtiyarlığın çöktüğü, aciz çocuklarının da bulunduğu bir sırada birden ateşli bir kasırga gelsin de bahçeyi yakıp kül etsin?

Spanish

¿desearía alguno de vosotros poseer un jardín de palmeras y vides por cuyo bajo fluyeran arroyos, con toda clase de frutos, envejecer mientras sus hijos son aún débiles y que un torbellino de fuego cayera sobre el jardín y éste se incendiara?

Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,783,463,747 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK