Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
musa firavunun yanından çıkıp rabbe dua etti.
โมเสสก็ไปจากฟาโรห์ และทูลวิงวอนพระเยโฮวาห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavunun ordusu yüzünden babil ordusu yeruşalimden çekilince,
ต่อมาเมื่อกองทัพของคนเคลเดียได้ถอยจากกรุงเยรูซาเล็ม เพราะกองทัพของฟาโรห์เข้ามาประชิ
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavunun arabalarına koşulu kısrağa benzetiyorum seni, aşkım benim!
โอ ที่รักของฉันเอ๋ย ฉันขอเปรียบเธอประหนึ่งอาชาเทียมราชรถของฟาโรห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavunun yanından ayrılınca, kendilerini bekleyen musayla haruna çıkıştılar.
ครั้นออกมาจากเฝ้าฟาโรห์ เขาพบโมเสสกับอาโรนยืนอยู่กลางทา
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavunun görevlileri arasında rabbin uyarısından korkanlar köleleriyle hayvanlarını çabucak evlerine getirdiler.
บรรดาข้าราชการของฟาโรห์ที่เกรงกลัวพระดำรัสของพระเยโฮวาห์ก็ให้ทาสและสัตว์ของตนกลับเข้าบ้า
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yusufun kardeşlerinin geldiği haberi firavunun sarayına ulaşınca, firavunla görevlileri hoşnut oldu.
ข่าวว่า "พี่น้องของโยเซฟมา" ไปถึงราชวังฟาโรห์ ฟาโรห์กับข้าราชการของพระองค์ก็พากันยินด
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
ancak onlar firavun'un buyruğuna uydular. firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.
ยังฟิรเอาน์ และบรรดาบุคคลชั้นนำของเขา พวกเขาได้ปฏิบัติตามคำสั่งของฟิรเอาน์ และคำสั่งของฟิรเอาน์ นั้นไม่เหมาะสม
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
‹‹Şimdi firavunun akıllı, bilgili bir adam bulup onu mısırın başına getirmesi gerekir.
เพราะฉะนั้นบัดนี้ขอฟาโรห์เลือกคนที่มีความคิดดี มีปัญญา ตั้งให้ดูแลประเทศอียิปต
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavunun kâsesi elimdeydi. Üzümleri alıp firavunun kâsesine sıktım. sonra kâseyi ona verdim.››
ถ้วยของฟาโรห์อยู่ในมือเรา แล้วเราเก็บลูกองุ่นนั้นบีบให้น้ำลงในถ้วยของฟาโรห์ และวางถ้วยนั้นในพระหัตถ์ของฟาโรห์
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
mısırlılar artlarından geliyordu. firavunun bütün atları, savaş arabaları, atlıları denizde onları izliyordu.
คนอียิปต์ก็ไล่ตามเขาเข้าไปกลางทะเล ทั้งกองม้าและราชรถ และพลม้าทั้งปวงของฟาโรห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
firavun yusufu çağırttı. hemen onu zindandan çıkardılar. yusuf tıraş olup giysilerini değiştirdikten sonra firavunun huzuruna çıktı.
ฟาโรห์จึงรับสั่งให้เรียกโยเซฟมา เขาก็รีบไปเบิกตัวโยเซฟออกมาจากคุกใต้ดิน โยเซฟโกนหนวดผลัดเสื้อผ้าแล้วก็เข้าเฝ้าฟาโรห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
rab İsrail halkının mısırlıların gözünde lütuf bulmasını sağladı. musa da mısırda, firavunun görevlilerinin ve halkın gözünde çok büyüdü.
พระเยโฮวาห์ทรงบันดาลให้ประชาชนเป็นที่โปรดปรานในสายตาของชาวอียิปต์ นอกจากนี้บุรุษผู้นั้นคือโมเสสก็ยิ่งใหญ่มากในแผ่นดินอียิปต์ ทั้งในสายตาข้าราชการของฟาโรห์และในสายตาพลเมืองทั้งปว
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yusuf babasıyla kardeşlerini mısıra yerleştirdi; firavunun buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, ramses bölgesinde mülk verdi.
ฝ่ายโยเซฟให้บิดาและพวกพี่น้องของตนอยู่และถือกรรมสิทธิ์ที่ดินในประเทศอียิปต์ ในแผ่นดินที่ดีที่สุดคือ ในแผ่นดินราเมเสส ตามรับสั่งของฟาโรห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
olmaz. yalnız erkekler gidip rabbe tapsın. zaten istediğiniz de bu.›› sonra musayla harun firavunun yanından kovuldular.
อนุญาตไม่ได้ จงพาเฉพาะแต่ผู้ชายไปปรนนิบัติพระเยโฮวาห์ เพราะเจ้าปรารถนาเช่นนี้เท่านั้น" แล้วโมเสสกับอาโรนก็ถูกขับไล่ออกไปเสียจากพระพักตร์ของฟาโรห
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
büyücüler firavunun huzuruna varınca ona: “biz galip gelirsek, elbet bize büyük bir ödül verilir herhâlde!” dediler.
เมื่อพวกนักเล่นกลมาถึง พวกเขากล่าวแก่ฟิรเอาน์ว่า “พวกเราจะมีรางวัลแน่นอนหรือถ้าพวกเราเป็นผู้ชนะ
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
neden mısırlıların ve firavunun yaptığı gibi inat ediyorsunuz? tanrı mısırlıları alaya aldıktan sonra, İsrail halkının mısırdan çıkması için onları serbest bırakmadılar mı?
ทำไมท่านจึงกระทำให้จิตใจของท่านแข็งกระด้างไปอย่างที่ชาวอียิปต์และฟาโรห์ได้กระทำจิตใจของเขาให้แข็งกระด้างนั้น เมื่อพระองค์ทรงกระทำเหตุการณ์สู้เขาทั้งหลายแล้ว เขาทั้งหลายก็ต้องปล่อยให้ประชาชนไปมิใช่หรือ แล้วเขาทั้งหลายก็จากไ
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
yehoyakim firavunun istediği altın ve gümüşü ödedi. bu parayı bulmak için firavunun buyruğuna uyarak ülkeyi vergiye bağladı. firavun nekoya verilmek üzere yahuda halkından herkesin gücü oranında altın ve gümüş topladı.
และเยโฮยาคิมก็มอบเงินและทองคำแก่ฟาโรห์ แต่พระองค์ทรงเก็บภาษีจากชาวแผ่นดินเพื่อมอบเงินตามบัญชาของฟาโรห์ พระองค์ทรงเร่งรัดเอาเงินและทองคำของประชาชนแห่งแผ่นดินนั้น จากทุกคนตามการประเมิน เพื่อมอบแก่ฟาโรห์เนโ
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
rab musaya şöyle dedi: ‹‹firavunun yanına git ve ona de ki, ‹rab şöyle diyor: halkımı salıver, bana tapsınlar.
พระเยโฮวาห์ตรัสกับโมเสสว่า "ไปหาฟาโรห์บอกเขาว่า `พระเยโฮวาห์ตรัสดังนี้ว่า "จงปล่อยพลไพร่ของเราเพื่อเขาจะได้ไปปรนนิบัติเร
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
Çocuğun ablası firavunun kızına, ‹‹gidip bir İbrani sütnine çağırayım mı?›› diye sordu, ‹‹senin için bebeği emzirsin.››
พี่สาวทารกจึงทูลถามพระราชธิดาของฟาโรห์ว่า "จะให้หม่อมฉันไปหานางนมชาวฮีบรูมาเลี้ยงทารกนี้ให้พระนางไหม
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
Warning: Contains invisible HTML formatting
‹‹o sırada, son derece güzel bir çocuk olan musa doğdu. musa, üç ay babasının evinde beslendikten sonra açıkta bırakıldı. firavunun kızı onu bulup evlat edindi ve kendi oğlu olarak yetiştirdi.
คราวนั้นโมเสสเกิดมามีรูปร่างงดงาม เขาจึงได้เลี้ยงไว้ในบ้านบิดาจนครบสามเดือ
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality: