Results for dan translation from Welsh to Turkish

cadw dan
& altta tut

dan lygoden
farenin altı

dan adeiladaeth...
yapım aşamasında...

arosodwyd o dan
bağlama noktası

cadw dan y lleill
diğerlerinin altında tut

cadw & dan y lleill
diğerlerinin altında olmasın

canolbwynt o dan lygoden
farenin altından odaklama

cadw' r ffenestr dan y lleill
pencereyi diğerlerinin altına gönder

amlygu' r botymau dan y lygoden
& fare altındaki düğmeleri aydınlat@ option: check

nifer y bylchau dan yr uchder cymedrig
yüksekliğin altında kalan boşluk sayısı

darlunio bariau & cydio o dan ffenestri
pencerelerin altında & kavrama çubukları çiz

dangos cwarel rhagolwg y neges dan y rhestr negeseuon
İleti listesinin altında ileti önizleme bölümünü göster

dosbarthir y rhaglen yma dan dermau' r% 1.
bu program% 1 lisansı altında dağıtılmaktadır. @ item license (short name)

methu symud plygell% 1 i mewn i is- blygell dan ei hun.
% 1 dizinini kendinin altındaki bir alt klasöre kopyalayamıyor veya taşıyamıyor.

gostwng y ffrâm a ddewisir yn gyfredol er mwyn iddi ddiflannu dan unrhyw ffrâm sy' n gorgyffwrdd â hi
Çerçeve daha küçük oldukça üstüne gelen herhangi bir çerçevenin altında görünmez olur.

rhedeg yr orychymyn dan uid (dynodiad defnyddiwr) y cyrchfan os nad yw yn ysgrifenadwy.
yazılabilir değilse komutu hedef kullanıcı numarası altında çalıştır.

gall redeg dan ddadnamydd achosi - nograb ymhlyg, defnyddiwch - dograb i' w anwybyddu
bir hata ayıklayıcı altında çalıştırılması - nograb durumuna neden olur, değiştirmek için - dograb kullanın

cadw gwrthrychau o' r ffenestr a ddewisir ar hyn o bryd o dan enw newydd (yn yr un cywaith).
seçili penceredeki nesnenin değişikliklerini farklı bir isimle kaydeder (aynı proje içinde farklı bir nesne olarak).

a: ac: ag: achos: allan: ar: ben: bod: chdi: chi: dan: dros: dy: efo: ei: eu: fe: fo: fy: fyny: gan: gyda: hi: i: lawr: mewn: mi: mor: na: nac: nag: ni: nid: o: ol: os: sy: sy' n: y: ydych: ydyw: yn: yr: yw
ve: veya: ile: birlikte: için: tekrar: hep: hepsi: hepsinde: üzerinde: hakkında: gerçekten: tekrar: yalnız: zaten: hatta: her zaman: herzaman: her ne kadar: her kimse: hiçkimse: hiç kimse: herhangi: her ne kadar: her nasılsa: her ne ile: şey: bir şey: hangi: çünkü: çevresinde: oldu: yaptı: olabilir: yapabilir: yapıldı: olundu: yaptılar: bir: iki: üç: dört: beş: altı: yedi: sekiz: dokuz: on vb: vs: çift: tek: her: hekes: heryer: her yer: hariç haricinde: elli: ilk: için: önce: önceden: öncelikli yüz: yerine: üzerine: yanına: altına: üstüne: altında yanında: üzerinde: üstünde: var: yok: en az: en çok bu arada: arada: bu: şu: o: bunlar: şunlar: onlar: bunu şunu: onu: bunları: onları: şunları: genellikle: arada arada bir: yetmiş: çok: çokça: çoktan: çoktandır ne: nasıl: nerede: neyi: kimi: niçin: oldu: olan trilyon: da: de: müdür: mıdır: midir: alt: güncelle kendi: kendine: kendi kendine: kendince