Usted buscó: benjamina (Croata - Turco)

s rahelom: josipa i benjamina;
rahelin oğulları: yusuf, benyamin.

potom zagrli brata benjamina te zaplaka; a plakao je i benjamin obisnuvši mu oko vrata.
sonra kardeşi benyaminin boynuna sarılıp ağladı. benyamin de ağlayarak ona sarıldı.

i jahve potuèe benjamina pred izraelom toga dana te izraelci pobiše benjaminu dvadeset i pet tisuæa i sto ljudi viènih maèu.
rab onları İsrailin önünde bozguna uğrattı. İsrailliler o gün benyaminoğullarından eli kılıç tutan yirmi beş bin yüz kişiyi öldürdüler. masoretik metin ‹‹gevanın açıklığında››.

potom su amonci prešli jordan da zavojšte i na judu, benjamina i na efrajima te se izrael naðe u velikoj nevolji.
ammonlular yahuda, benyamin ve efrayim oymaklarıyla savaşmak için Şeria irmağının ötesine geçtiler. İsrail büyük sıkıntı içindeydi.

izraelcima se sada sažalilo na brata benjamina te rekoše: "danas je otkinuto jedno pleme od izraela.
İsrailliler benyaminli kardeşleri için çok üzülüyorlardı. ‹‹İsrail bugün bir oymağını yitirdi›› dediler,

i ustadoše, pa ih izbrojiše: dvanaest od benjamina za išbaala, Šaulova sina, i dvanaest od davidovih ljudi.
böylece benyamin oymağından saul oğlu İş-boşetten yana olanlardan on iki kişiyle davutun adamlarından on iki kişi kalkıp ileri atıldı.

program festivala također uključuje nastupe norveške super skupine wibute, američkog jazz vokalista andyja baya, kvarteta benjamina hermana, tria est esbjorn swensson i brojnih drugih.
programda norveçli süper grup wibute, amerikalı caz vokalisti andy bay, benjamin herman dörtlüsü, est esbjorn swensson trio ve pek çok başka grup ve müzisyen yer alıyor.

benjamina, josipova pravog brata, jakov ne posla s ostalima. "da ga ne bi zadesila kakva nesreæa", govorio je.
ancak yakup yusufun kardeşi benyamini onlarla birlikte göndermedi, çünkü oğlunun başına bir şey gelmesinden korkuyordu.

preživjeli se okrenuše i pobjegoše u pustinju prema rimonskoj stijeni. sijekuæi po cestama, izraelci pobiše još pet tisuæa ljudi; a onda pognaše benjamina do gideoma i pobiše još dvije tisuæe ljudi.
sağ kalanlar dönüp kırlara, rimmon kayalığına doğru kaçmaya başladı. İsrailliler yol boyunca bunlardan beş bin kişi daha öldürdü. gidoma kadar onları adım adım izleyerek iki binini daha vurup yere serdiler.

svi su se ljudi od jude i benjamina sakupili tako za tri dana u jeruzalemu. bilo je to devetoga mjeseca, dvadesetoga dana u mjesecu. sav se narod smjestio na trgu pred domom božjim, dršæuæi zbog svega toga i zbog jake kiše.
bütün yahudalı ve benyaminli erkekler üç gün içinde yeruşalimde toplandılar. dokuzuncu ayın yirminci günü hepsi tanrının tapınağının önündeki alandaydı. hem durumun öneminden, hem de yağmurdan ötürü herkes titriyordu.

hrvatski skijaš ivica kostelić osvojio je u ponedjeljak, 22. prosinca, slalom svjetskog kupa za muškarce u talijanskoj alta badiji, nadmašivši jean-baptistea grangea iz francuske i benjamina raicha iz austrije.
hırvat kayakçı İvica kosteliç 22 aralık pazartesi günü İtalya'nın alta badia kentinde düzenlenen erkekler dünya kupası slalom yarışmasını fransız jean-baptiste grange ve avusturyalı benjamin raich'i geride bırakarak birinci tamamladı.

"svi se slažu kako je europska integracija cilj zapadnog balkana", navodi se u priopćenju benjamina warda, zamjenika ravnatelja za europu i središnju aziju u hrw-u. "međutim, vlade u regiji trebaju znati da je veća predanost ljudskim pravima ključan dio tih europskih težnji".
hrw'nin avrupa ve orta asya müdür yardımcısı benjamin ward yaptığı açıklamada, "avrupa entegrasyonunun batı balkanlar'ın hedefi olduğunu herkes kabul edebilir." diyerek şöyle devam etti: "fakat bölge hükümetlerinin, insan haklarına daha fazla önem vermenin bu avrupa hedeflerine ulaşmanın temel bir şartı olduğunu anlamaları gerekiyor."