Usted buscó: bismo (Croata - Turco)

zašto bismo dakle čekali?
Öyleyse neden bekleyelim?

trebali bismo početi snimati 2011.
Çekimlere 2011’de başlayacağız.

da nije bilo drva, već bismo umrli.
odun olmasa şimdiye dek ölmüştük.

kako bismo mogli vjerovati tim ljudima?"
bu insanlara nasıl güvenebiliriz?”

svi bismo trebali učiti iz tih grešaka.
hepimiz bu hatalardan ders almalıyız.

kako bismo to postigli, radimo u više pravaca.
bunu başarmak için pek çok farklı açıdan çalışmalar yapıyoruz.

htjeli bismo odnose sa srbijom učiniti dinamičnijima.
sırbistan ile ilişkileri daha dinamik hale getirmek istiyoruz.

"ali napredak je sporiji nego što bismo željeli".
ancak ilerleme istediğimizden daha yavaş gerçekleşiyor," dedi.

jer kad bismo sami sebe sudili, ne bismo bili suðeni.
kendimizi doğrulukla yargılasaydık, yargılanmazdık.

''htjeli bismo se povezati sa sličnim udrugama u inozemstvu.
alka Şövalyeleri derneği başkanı stipe jukiç, "yurtdışındaki benzer derneklerle bağlantı kurmak istiyoruz.

konzultirat ćemo se s medijima i akademicima kako bismo pronašli konsenzus.
uzlaşma sağlamak için medya ve akademisyenlere danışacağız.

"trebali bismo na sve načine težiti smanjenju trgovinskog manjka.
rukiki, "her şekilde ticaret açığını azaltmak için gayret etmeliyiz.

"trebali bismo živjeti zajedno s albancima", kaže ovaj srbin.
bir sırp adam, “arnavutlarla birlikte yaşamalıyız” diyor.

"posjećivale bismo se u kućama i pokazivale zanimanje za vjerske simbole.
"birbirimizin evlerine gider ve karşılıklı olarak dini simgelerimize ilgi gösterirdik.

samo jedan od njih dvojice treba prestati s ustrajavanjem i imali bismo koaliciju.
birinden biri ısrarından vazgeçmeli ki koalisyonumuz olsun.

možda je ovo prigoda za sve nas da se zapitamo što bismo trebali raditi."
belki de bu, ne yapmamız gerektiğini kendimize sormamız açısından hepimiz için bir fırsattır."

"ne možemo mnogo učiniti kako bismo je spriječili da ide malo šetati ili plivati.
pejoviç, "onu küçük bir yürüyüşten veya yüzmekten alıkoymak için yapabileceğimiz çok şey yoktu.

"[u] našem je strateškom interesu učiniti sve kako bismo bili primljeni u savez.
setimes'a konuşan popoviç, "İttifaka kabul edilebilmek için her şeyi yapmak bizim stratejik çıkarımızadır.

biste li mi možda mogli otkriti nekoliko poteza koje bismo od vas mogli očekivati početkom listopada?
ekim itibarıyla gerçekleştirecekleriniz arasından iki-üç madde sayabilir misiniz?

"moramo učiniti mnogo više kako bismo promijenili sustav vrijednosti i razvili spremnost na rađanje djece.
basına verdiği demeçte tadiç, "değer sistemini değiştirip çocuk yapmaya elverişli bir ortam yaratmak için çok daha fazla şey yapmalıyız.