Usted buscó: dátiles (Español - Turco)

y de las vainas de la palmera, racimos de dátiles al alcance.
hurma tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm, zeytin ve nar bahçeleri yetiştiririz.

¡sacude hacia ti el tronco de la palmera y ésta hará caer sobre ti dátiles frescos, maduros!
"hurma ağacının kütüğünü kendine doğru salla, üzerine olgun, taze hurma dökülecektir."

entonces repartió a todos los de israel, tanto a hombres como a mujeres, a cada uno una torta de pan, una de dátiles y una de pasas
ardından erkek, kadın her İsrailliye birer somun ekmekle birer hurma ve üzüm pestili dağıttı.

mediante ella hemos sacado toda clase de plantas y follaje, del que sacamos granos arracimados. y de las vainas de la palmera, racimos de dátiles al alcance.
her bitkiyi onunla bitirdik, ondan bitirdiğimiz yeşilden, birbirine benzeyen ve benzemeyen yığın yığın taneler, hurmaların tomurcuklarından sarkan salkımlar, üzüm bağları, zeytin ve nar çıkardık.

entonces repartió a todo el pueblo, a toda la multitud de israel, tanto a hombres como a mujeres, a cada uno una torta de pan, una de dátiles y una de pasas. y todo el pueblo se fue, cada uno a su casa
ardından kadın erkek herkese, bütün İsrail topluluğuna birer somun ekmekle birer hurma ve üzüm pestili dağıttı. sonra herkes evine döndü.

alá hace que germinen el grano y el hueso del dátil, saca al vivo del muerto y al muerto del vivo.
allah taneyi ve çekirdeği yarıp filizlendirendir. Ölüden diriyi çıkarır ve diriden de ölüyü çıkarandır.