Usted buscó: y tu también (Español - Turco)

sii y tu
yes and you

chevere y tu
cool and your

nada trabajando y tu
hiçbir şey çalışmıyor ve sen

necesito tu ropa y tu bicicleta.
senin giysilerine ve bisikletine ihtiyacım var.

¡mira tu alimento y tu bebida!
"hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın.

nada aqui sentada mirando tele y tu que ase
nothing sitting here watching tv and you who grab

dame tu dirección y tu número de teléfono.
bana adresini ve telefon numaranı ver.

y si el todopoderoso es tu oro y tu plata más escogida
değerli gümüşün olur.

"benditas serán tu canasta y tu artesa de amasar
‹‹sepetiniz ve hamur tekneniz bereketli olacak.

anhelo tu salvación, oh jehovah, y tu ley es mi delicia
yasan zevk kaynağımdır.

sí, veo que tú y tu pueblo estáis evidentemente extraviados».
doğrusu ben seni de halkını da besbelli bir sapıklık içinde görüyorum!” demişti. [19,41-48] {km, tekvin 11,27}

alégrense tu padre y tu madre, y gócese la que te dio a luz
seni doğuran sevinsin.

que tu hermano haga algo malo y tu madre los castigue a todos por ello.
afgan büyümek kardeşlerden birisi yanlış bir şey yaptığında annenin herkesi cezalandırmasıdır.

¡mira tu alimento y tu bebida! n se han echado a perder.
(allah ona:) "hayır, yüz yıl kaldın, böyleyken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış; eşeğine de bir bak; (bunu yapmamız) seni insanlara ibret-belgesi kılmamız içindir.

extiende tu bondad a los que te conocen, y tu justicia a los rectos de corazón
yüreği temiz olanlara doğruluğunu.

de modo que tus obras de misericordia sean en secreto. y tu padre que ve en secreto te recompensará
Öyle ki, verdiğiniz sadaka gizli kalsın. gizlice yapılanı gören babanız sizi ödüllendirecektir.››

ellos dijeron: --cree en el señor jesús y serás salvo, tú y tu casa
onlar, ‹‹rab İsaya iman et, sen de ev halkın da kurtulursunuz›› dediler.

(a salomón) oh dios, da tus juicios al rey, y tu justicia al hijo del rey
doğruluğunu kral oğluna armağan et.

así aprópiate de la sabiduría para tu alma. si la hallas, habrá un porvenir, y tu esperanza no será frustrada
ve umudun boşa çıkmaz.

dijo: «no, que has permanecido así cien años. ¡mira tu alimento y tu bebida!
allah buyurdu ki: "hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işareti kılalım diyedir.