Usted buscó: alimento (Español - Turco)

alimento
yiyecek

servir alimento
tiles mickey ve

es el alimento del pecador.
doğrusu günahkarların yiyeceği zakkum ağacıdır; karınlarda suyun kaynaması gibi kaynayan, erimiş maden gibidir.

ni más alimento que de guislin,
"günahkarların yiyeceği olan kanlı irinden başka bir yiyeceği de yoktur."

¡mira tu alimento y tu bebida!
"hayır, dedi, aksine sen, yüz yıl kaldın.

no tendrán más alimento que de dari,
değersiz bir yiyeceğin dışında bir şeyleri yoktur;

no podremos soportar una sola clase de alimento.
artık tek bir çeşit yiyeceğe dayanamıyacağız.

de alimento que se atraganta y de castigo doloroso.
(dikenli) boğazı tırmalayan bir yiyecek ve acı veren bir azab var.

la vida es más que el alimento, y el cuerpo es más que el vestido
can yiyecekten, beden de giyecekten daha önemlidir.

¡mira tu alimento y tu bebida! n se han echado a perder.
(allah ona:) "hayır, yüz yıl kaldın, böyleyken yiyeceğine ve içeceğine bak, henüz bozulmamış; eşeğine de bir bak; (bunu yapmamız) seni insanlara ibret-belgesi kılmamız içindir.

los hemos hecho dóciles a ellos: unos les sirven de montura, otros de alimento.
biz onlara kendileri için boyun eğdirdik; işte bir kısmı binekleridir, bir kısmını(n da etini) yiyorlar.

y cuando dijisteis: «¡moisés! no podremos soportar una sola clase de alimento.
bir zaman demiştiniz ki: ya musa, biz bir türlü yemeğe dayanamayız.

dijo: «no, que has permanecido así cien años. ¡mira tu alimento y tu bebida!
allah buyurdu ki: "hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işareti kılalım diyedir.

servir alimentos
yabancı kaçırmalar