Usted buscó: maavalitseja (Estonio - Turco)

see üleskirjutus oli esimene ja toimus, kui küreenius oli süüria maavalitseja.
bu ilk sayım, kiriniusun suriye valiliği zamanında yapıldı.

siis tõusid üles kuningas ja maavalitseja ja berniike ning need, kes nendega istusid,
kral, vali, berniki ve onlarla birlikte oturanlar kalkıp dışarı çıktıktan sonra aralarında şöyle konuştular: ‹‹bu adamın, ölüm ya da hapis cezasını gerektiren bir şey yaptığı yok.››

aga tavaliselt laskis maavalitseja pühiks rahvale vabaks ühe vangi, keda nad tahtsid.
her fısıh bayramında vali, halkın istediği bir tutukluyu salıvermeyi adet edinmişti.

kui nüüd festus oli astunud maavalitseja ametisse, läks ta kolme päeva pärast kaisareast jeruusalemma.
eyalete vardıktan üç gün sonra festus, sezariyeden yeruşalime gitti.

aga kui gallio oli ahhaia maavalitseja, tõusid juudid ühel meelel pauluse vastu ja viisid ta kohtujärje ette
gallionun ahaya valisi olduğu sıralarda, hep birlikte pavlusa karşı gelen yahudiler onu mahkemeye çıkardılar.

ja kui maavalitseja seda saab kuulda, küll me teda meelitame ja teeme, et te saate olla mureta!”
eğer bu haber valinin kulağına gidecek olursa biz onu yatıştırır, size bir zarar gelmesini önleriz.››

samuti pidage ratsaloomad valmis, et ühe selga panna paulus ja tema tervelt viia maavalitseja feeliksi juurde.”
ayrıca pavlusu bindirip vali feliksin yanına sağ salim ulaştırmak için hayvan sağlayın.››

aga kui maavalitseja istus kohtujärjel, läkitas tema naine ta juure ütlema: „Ärgu sul olgu ühtki tegemist selle
pilatus yargı kürsüsünde otururken karısı ona, ‹‹o doğru adama dokunma. dün gece rüyamda onun yüzünden çok sıkıntı çektim›› diye haber gönderdi.

see oli maavalitseja sergius pauluse juures, kes oli mõistlik mees. tema kutsus barnabase ja sauluse enese juurde ja püüdis kuulda jumala sõna.
baryeşu, vali sergius pavlusa yakın biriydi. akıllı bir kişi olan vali, barnabayla saulu çağırtıp tanrının sözünü dinlemek istedi. ne var ki baryeşu -büyücü anlamına gelen öbür adıyla elimas- onlara karşı koyarak valiyi iman etmekten caydırmaya çalıştı.

keiser tibeeriuse valitsuse viieteistkümnendal aastal, kui pontius pilaatus oli judea maavalitseja ja heroodes galilea nelivürst ja filippus, tema vend, iturea ja trahhoniitisemaa nelivürst ja lüsaanias abileene nelivürst,
sezar tiberiusun egemenliğinin on beşinci yılıydı. yahudiyede pontius pilatus valilik yapıyordu. celileyi hirodes, İtureya ve trahonitis bölgesini hirodesin kardeşi filipus, aviliniyi lisanias yönetiyordu.

maavalitseja küsis: „mis kurja ta siis on teinud?” aga nad karjusid veel enam ja ütlesid: „löödagu ta risti!”
pilatus, ‹‹o ne kötülük yaptı ki?›› diye sordu. onlar ise daha yüksek sesle, ‹‹Çarmıha gerilsin!›› diye bağrışıp durdular.

kui siis maavalitseja paulusele käega märku andis, et ta räägiks, vastas ta: „et ma sind mitu aastat kui selle rahva kohtunikku tunnen, siis tahan seda julgemini kosta enese eest.
valinin bir işareti üzerine pavlus şöyle karşılık verdi: ‹‹senin yıllardan beri bu ulusa yargıçlık ettiğini bildiğim için, kendi savunmamı sevinçle yapıyorum.

aga jeesus seati maavalitseja ette. ja maavalitseja küsis temalt ning ütles: „oled sa juutide kuningas?” aga jeesus ütles: „jah, olen!”
İsa valinin önüne çıkarıldı. vali ona, ‹‹sen yahudilerin kralı mısın?›› diye sordu. İsa, ‹‹söylediğin gibidir›› dedi.