Usted buscó: admire (Inglés - Turco)

i admire tom.
tom'a hayranım.

i admire you my dear
kuzun sana hayran la ya

i admire her efforts.
onun çabalarına hayranım.

i admire tom's perseverance.
tom'un sebatına hayranım.

who doesn't admire tom?
tom'u kim beğenmiyor?

i admire him for his courage.
onun cesareti için ona hayranım.

many in novi sad admire his courage.
novi sad'da pek çok kimse onun cesaretini takdir ediyor.

oyyy, i admire this man, your smile
oyyy hayranim bu adama gulusuneee

he is the novelist whom i admire most.
kendisi en hayran olduğum romancıdır.

he's the novelist i admire the most.
en çok hayran olduğum romancıdır.

as an advertising man, i have to admire that.
bir reklamcı olarak, bunu takdir etmem gerekir.

and one must admire the imagination of john locke.
ve bence john locke'un hayalgücü takdir edilmeli.

in short, we admire their willingness to play.
kısacası oyun oynama arzularına hayranlık duyuyoruz.

he is such a great artist that we all admire.
o öyle büyük bir sanatçı ki hepimiz ona hayranız.

a fool always finds a greater fool to admire him.
bir aptal her zaman kendisine hayran olacak daha büyük bir aptal bulur.

and you know, we kind of admire people who do this at ideo anyway.
ve biz ideo'da bunları yapan insanlara hayranlık guyuyoruz.

a believing slave is better than an idolater, though you may admire him.
(allah'a ortak koşan hür erkek) hoşunuza gitse dahi, inanan bir köle, ortak koşan (hür) adamdan iyidir. (zira) onlar ateşe çağırıyorlar.

it creates a vibrant, energetic community where people admire and respect each other.
bu insanların birbirlerine özendıkları ve saygı duydukları canlı ve enerjik bir toplum yaratır.

ana ivanovic and novak djokovic are two figures young serbs admire. [reuters]
ana İvanoviç ve novak djokoviç sırp gençlerinin imrendiği iki isim. [reuters]

we admire them, and we fear them, and yet, as man, we want to steal their power.
onlara hayranlık duyuyoruz... ...ve onlardan korkuyoruz. ama yine de bir insan olarak onların güçlerini çalmak istiyoruz.