Usted buscó: grilled (Inglés - Turco)

grilled
izgara yapma

when was the last time you grilled meat?
en son ne zaman et ızgara yaptın?

* "suea rong hai" - grilled beef brisket.
* suea rong hai - ızgara dana döş eti.

* "kai yang" - marinated, grilled chicken.
* kai yang - marine edilmiş ızgara tavuk.

however, grilled chicken poses a hidden danger.
ne var ki, ızgara tavuk içinde gizli bir tehdidi barındırıyor.

grilled specialities and light dishes are served in dalia’s restaurant.
dalia'nın restoranında ızgara spesiyalleri ve hafif yemekler servis edilmektedir.

it is often served as a dip with "mu yang" (grilled pork).
genellikle "mu yang" (ızgara domuz eti) yanında batırmalık sos olarak ikram edilir.

most of the characteristic char-grilled taste doesn't come from the wood or the charcoal.
kömürde ızgaralanmış yiyeceklerin karakteristik tadının çoğu odundan veya kömürden gelmez.

traditionally pljeskavica is made with a mixture of lamb and beef, grilled along with onions and served hot on thick pita bread.
geleneksel olarak, pljeskavica soğanla birlikte ızgarada pişirilerek kalın pide üzerinde servis edilen karışık kuzu ve dana etinden yapılıyor.

"we had one onion to share among four girls, and with an empty shoe polish container we grilled it and ate it.
setimes'a konuşan spyropoulou, "dört kız arasında paylaşacak bir tane soğanımız vardı ve boş bir ayakkabı cilası kutusu içinde onu kızartıp yedik.

this is the stuff we were feeding our kids: extremo burritos, corn dogs, pizza pockets, grilled cheese sandwiches.
İşte çocuklarımıza yedirdiğimiz saçmalıklar: büyük boy meksika dürümleri, kızarmış sosisli sandviçler, kapalı pizzalar ve ızgarada pişirilmiş peynirli sandviçler.

lauren hodge: if you were going to a restaurant and wanted a healthier option, which would you choose, grilled or fried chicken?
lauren hodge: eğer bir restorana gitseydiniz ve daha sağlıklı bir şeyler yemek isteseydiniz, tavuğunuzu ızgarada mı yoksa yağda kızartılmış olarak mı tercih ederdiniz?

but then one night, my mom was cooking grilled chicken for dinner, and i noticed that the edges of the chicken, which had been marinated in lemon juice, turned white.
sonra bir akşam, annem akşam yemeği için tavuk ızgara yaparken limon suyunda terbiye edilmiş tavuğun kenarlarının beyaza döndüğünü farkettim.

a fajita (; ) is a term found in tex-mex cuisine, commonly referring to any grilled meat usually served as a taco on a flour or corn tortilla.
fajita ya da fajitas (fahitas okunur), tex-mex mutfağına ait ızgara et ve buğday ya da mısır unuyla yapılmış tortilla ile ikram edilen bir çeşit yemektir.

it comes in a five-ounce portion of tilapia breaded with dijon mustard and crispy, broiled breadcrumbs and a steaming pile of pecan quinoa pilaf with crunchy, grilled broccoli so soft and sweet and charred and smoky on the outside with just a hint of chili flake.
250g tilapia porsiyonu olarak sunulur. dijon hardalı ve buharda pişirilmiş ceviz ve kinoalı pilav ve ızgarada pişirilmiş brokoli ilave edilir. dışı hafif yumuşak, tatlı, közlenmiş ve dumanlı biraz da pul biberli

* "yam" - general name for many different kinds of sour thai salads, such as those made with glass noodles ("yam wunsen"), with seafood ("yam thale"), or grilled beef ("yam nuea").
* yam - selofan erişte ("yam wunsen", ), deniz mahsulleri ("yam thale", ) ya da ızgara sığır eti ("yam nuea" ) gibi malzemeler kullanılarak yapılan pek çok çeşit ekşi salataya verilen ortak ad.