Usted buscó: albumin was found in my urine before (Inglés - Turco)

the rosetta stone was found in 1799.
rosetta taşı 1799'da bulundu.

named because it was found in scandinavia
İskandinavya' da bulunduğu için bu şekilde adlandırılmıştır

sorry, no media was found in the drop
Üzgünüm, hiç ortam yok

the jewel was found in an unlikely place.
mücevher beklenmedik bir yerde bulundu.

the material was found in a car bound from bulgaria to romania.
madde, bulgaristan'dan romanya'ya gitmekte olan bir araçta bulundu.

the rare artifact was found in the crvena stijena area, near niksic.
nadir parça, niksiç yakınlarındaki crvena stijena bölgesinde bulundu.

in 2009, a gas giant planet was found in orbit around the star.
2009 yılında yıldız yörüngesinde bir gaz devi gezegen saptanmıştır.

this pattern was found in most musta'arabi communities in arab countries.
bu durum arap ülkelerdeki birçok musta'arabi cemaatlerinde görülmekteydi.

the device was found in a container after an anonymous caller tipped authorities.
patlayıcı, ismini vermeyen bir kişinin yetkililere ihbarda bulunması sonrasında bir konteynerin içinde bulundu.

gpg-agent was found in %1, but does not appear to be running.
kullanıcının gizli anahtarını açmak için bir şifreye ihtiyacınız var:% 1 (retry)

a police spokesman said the heroin was found in a vehicle carrying austrian registration plates.
polis sözcüsü eroinin avusturya plakalı bir araç içinde bulunduğunu söyledi.

auvinen was found in a boys' lavatory still alive but unconscious at 13:54.
auvinen, okulun erkekler lavabosunda canlı ama şuursuz bir şekilde bulundu.

on the same day, an explosive device was found in the toilet of a popular cafe in central sarajevo.
aynı gün, saraybosna'nın merkezindeki popüler bir kafeteryanın tuvaletinde de bomba bulundu.

he was found in 1950 on the jutland peninsula in denmark, buried in a peat bog which preserved his body.
1950 yılında danimarka'daki jutland yarımadası'nda bir torf bataklığına gömülü olarak bulundu.

and the actual roof is made up of a fiber, which i found in my sister's old teddy bear.
Çatı ise, kızkardeşimin oyuncak ayısından bulduğum bir tüy parçasından oluşuyor.

a mine site was found in krivajevici, next to the main road from sarajevo to tuzla, which has been designated as a nature park.
saraybosna'dan tabii park ilan edilen tuzla'ya giden yolun kenarındaki krivajevici'de bir mayın sahası bulundu.

albania confirmed a second case of the h5n1 strain of bird flu was found in domestic poultry on 22 march, in a village near tirana.
arnavutluk, kuş gribinin h5n1 türünün yer aldığı ikinci bir vakanın 22 mart'ta tiran yakınlarındaki bir köyde kümes hayvanlarında görüldüğünü doğruladı.

"his body was found in his sleeping bag inside the bus by butch killian, a local hunter, on september 6, 1992.
cansız bedeni 6 eylül 1992'de, kaldığı otobüste butch killian adlı bir avcı tarafından bulundu.

==discovery==in 1979, the partial skull of a cave dweller was found in longlin cave in the guangxi zhuang region of china.
== keşfedilişleri ==kafatası kemiklerinin bir kısmı daha önce 1979'da Çin'in guangxi zhuang Özerk bölgesi'ndeki longlin mağarasında bulunmuştu.

bulgaria does not have the required equipment for the production of hafnium, petrov said, explaining that it was the first time that the rare metal was found in the country.
bulgaristan'ın hafniyum üretmek için gerekli donanıma sahip olmadığını söyleyen petrov, bunun bu nadir metalin ülkedeki ilk bulunuşu olduğunu da belirtiyor.