Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.
De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.
in bih, the mood is jubilant.
bh'de tam bir şenlik havası var.
Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
the mood is jubilant, but some questions whether the eu will grant bih visa liberalisation this year.
Ülkede bayram havası olsa da, kimileri ab'nin bh'ye bu yıl serbest vize hakkı verip vermeyeceğini sorguluyor.
Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
then those who believed and acted righteously will be placed in a garden and will be happy and jubilant.
ama inanıp yararlı iş işleyenler, ağırlanacakları bir cennette bulunurlar.
Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
beat poet and longtime greenwich village resident allen ginsberg lived on christopher street, and happened upon the jubilant chaos.
greenwich village'de yaşayan beat şairi allen ginsberg, uzun zamandan beri christopher street'te yaşıyordu ve coşkun kaosa rastgeldi.
Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
rejoicing in what allah has bestowed upon them out of his bounty, jubilant that neither fear nor grief shall come upon the believers left behind in the world who have not yet joined them.
allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis rableri katında diridirler. allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar, arkalarından kendilerine ulaşamayan kimselere, kendilerine korku olmadığını ve kendilerinin üzülmeyeceklerini müjde etmek isterler.
Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
while some macedonians were jubilant, many were cautious about the news, saying recognition from brussels should come as a result of hard work, not as a means to influence the outcome of a bilateral dispute.
bazı makedonlar sevinçten coşarken, bir çoğu haberi ihtiyatla karşılayarak brüksel'den tanımanın ikili bir anlaşmazlığın sonucunu etkileme amaçlı bir araç olarak değil, sıkı çalışmanın bir sonucu olarak gelmesi gerektiğini söylediler.
Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
and if after adversity had come upon him, we let him taste prosperity, he says: 'evil has left me' see, he is jubilant and boastful,
başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak, "musibetler başımdan gitti" der; doğrusu o, şımarıp böbürlenen biridir.
Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Advertencia: contiene formato HTML invisible
and if we bestow upon him the enjoyment of a favour after a misfortune that had befallen him, he will surely say, “the evils have gone away from me”; indeed he is jubilant, boastful.
başına gelen sıkıntıdan sonra, ona bir nimet tattırırsak, "musibetler başımdan gitti" der; doğrusu o, şımarıp böbürlenen biridir.
Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:
Advertencia: contiene formato HTML invisible
===day 11 – 25 september===australian cathy freeman won the 400 metre final in front of a jubilant sydney crowd at the olympic stadium, ahead of lorraine graham of jamaica and katharine merry of great britain.
=== 11.gün - 25 eylül ===avustralyalı cathy freeman telstra olimpiyat stadyumundaki coşkulu kalabalığın önünde, jamaikalı lorraine graham ve İngiliz katharine merry'i geçerek 400 metre finalini kazandı.
Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad: