Usted buscó: scant (Inglés - Turco)

Traducción automática

Aprendiendo a traducir con los ejemplos de traducciones humanas.

English

Turkish

Información

English

scant

Turkish

 

De: Traducción automática
Sugiera una traducción mejor
Calidad:

Contribuciones humanas

De traductores profesionales, empresas, páginas web y repositorios de traducción de libre uso.

Añadir una traducción

Inglés

Turco

Información

Inglés

we have brought scant merchandise.

Turco

ama sen bize tam ölçü ver, bize yardımda bulun.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

what safety they had was very scant.

Turco

sahip oldukları güvenlik çok yetersizdi.

Última actualización: 2015-10-13
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

we come with merchandise of scant worth.

Turco

ama sen bize tam ölçü ver, bize yardımda bulun.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

while ideas may be plentiful, resources are scant.

Turco

fikirler bol olsa da, kaynaklar kısıtlı.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

scant rainfall and the antiquated state of the hpps are to blame.

Turco

bu düşüşün sorumlusu ise yağmur yağmaması ve köhne hes'lerin içinde bulunduğu durum.

Última actualización: 2012-04-07
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

there is scant evidence that the world changed on this sarajevo street corner 89 years ago.

Turco

bu saraybosna caddesinde 89 yıl önce dünyanın kaderinin değiştiğine ilişkin pek az kanıt bulunuyor.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

are there yet the treasures of wickedness in the house of the wicked, and the scant measure that is abominable?

Turco

eksik ölçek lanetlidir.

Última actualización: 2012-05-06
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

==== battle of coronel ====the british had scant resources to oppose the german squadron off the coast of south america.

Turco

==== coronel deniz muharebesi ====İngilizlerin güney amerika kıyılarında alman fırkasına karşı koymak için yeterli kaynakları yoktu.

Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

kosovo supreme court head fejzullah hasani is concerned about the scant efforts made in fighting organized crime and corruption, the results of which are not satisfactory.

Turco

kosovo yüksek mahkemesi başkanı feyzullah hasani, organize suç ve yolsuzlukla mücadelede segilenen ve tatmin edici sonuçlar alınamayan sınırlı çabalar hakkında endişe duyuyor.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

we come with merchandise of scant worth. fill up to us the measure, and be charitable to us; surely god recompenses the charitable.'

Turco

biz ve çoluk çocuğumuz darlığa uğradık; pek değersiz bir malla geldik; ölçeği bize tam yap ve sadaka ver; allah sadaka verenleri şüphesiz mükafatlandırır" dediler.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Inglés

despite scant progress in resolving the disputes in cyprus and the aegean sea, turkish foreign minister abdullah gul's latest visit to athens contributed to peace efforts between the two countries.

Turco

kıbrıs ve ege denizi'ndeki anlaşmazlıkların çözümünde az bir yol kat edilmesine karşın, türkiye dışişleri bakanı abdullah gül'ün son atina ziyaretinin iki ülke arasındaki barış çabalarına katkısı oldu.

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

according to one vida, daniel was born of a noble family at the castle of ribérac in périgord; however, the scant contemporary sources point to him being a jester with pernicious economic troubles.

Turco

rivayete göre daniel périgord'daki ribérac Şatosu'nda soylu bir ailenin çocuğu olarak doğmuştur, ancak bazı modern kaynaklar onun fakir bir soytarı olduğunu söylerler.

Última actualización: 2016-03-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

then, when they entered into his presence, they said, “mighty governor, adversity has befallen us, and our family. we have brought scant merchandise.

Turco

onlar mısır'a varıp yusuf’un huzuruna girerek “aziz vezir! dediler, biz de, ailemiz de yine darlık ve sıkıntıya düştük, biz bu sefer pek az bir meblağ getirebildik.lütfen bize tahsisatımızı tam ölçek ver de, parasını veremediğimiz kısmı da sadakanız olsun.

Última actualización: 2014-07-03
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Inglés

"there is a generalised absenteeism trend across the entire europe," local media quoted one young voter in romania, where turnout was a scant 27.6%. "it's not just romanian citizens not coming out to vote."

Turco

katılımın %27,6'da kaldığı romanya'da, genç bir seçmen yerel basında yer alan sözlerinde, "tüm avrupa'da genel bir çekimserlik eğilimi var." diyerek şöyle devam etti: "oy kullanmak için evden çıkmayanlar sadece rumen vatandaşları değil."

Última actualización: 2016-01-20
Frecuencia de uso: 1
Calidad:

Advertencia: contiene formato HTML invisible

Obtenga una traducción de calidad con
7,781,368,938 contribuciones humanas

Usuarios que están solicitando ayuda en este momento:



Utilizamos cookies para mejorar nuestros servicios. Al continuar navegando está aceptando su uso. Más información. De acuerdo