Usted buscó: ricorderai (Italiano - Turco)

perché dimenticherai l'affanno e te ne ricorderai come di acqua passata
akıp gitmiş sular gibi anarsın onları.

ti ricorderai che sei stato schiavo in egitto e osserverai e metterai in pratica queste leggi
mısırda köle olduğunuzu anımsayın ve bu kurallara uymaya dikkat edin.››

ti ricorderai che sei stato schiavo nel paese d'egitto; perciò ti comando di fare questa cosa
mısır'da köle olduğunuzu anımsayın. bunun için böyle davranmanızı buyuruyorum.

ma ti ricorderai che sei stato schiavo in egitto e che di là ti ha liberato il signore tuo dio; perciò ti comando di fare questa cosa
mısırda köle olduğunuzu, tanrınız rabbin sizi oradan kurtardığını anımsayın. bunun için böyle davranmanızı buyuruyorum.

metterò fine alle tue scelleratezze e alle tue prostituzioni commesse in egitto: non alzerai più gli occhi verso di loro, non ricorderai più l'egitto
mısırda yaptığın ahlaksızlıklara, fahişeliklere son vereceğim. böyle şeylere özlem duymayacak, bir daha mısırı anımsamayacaksın.

allora ti ricorderai della tua condotta e ne sarai confusa, quando riceverai le tue sorelle maggiori insieme a quelle più piccole e io le darò a te per figlie, ma non in forza della tua alleanza
büyük, küçük kızkardeşlerini yanına aldığında yaptıklarını anımsayacak ve utanacaksın. seninle yaptığım antlaşmada olmadığı halde onları kızların olsunlar diye sana vereceğim.

quando poi lo ebbero condotto con loro e furono d'accordo nel gettarlo in fondo alla cisterna, noi gli ispirammo: “ricorderai loro quello che hanno commesso quando meno se lo aspetteranno”.
derken kardeşleri onu alıp götürünce ve onu kuyunun dibine bırakma konusunda görüş birliğine varınca, biz de yusuf'a şöyle vahyettik: “zamanı gelecek, onların hiç hatırlarına gelmediği ve seni hiç tanımadıkları bir sırada, kendilerine yaptıkları bu işi hatırlatacaksın.”