Usted buscó: seduce (Italiano - Turco)

lo lusinga con tante moine, lo seduce con labbra lascive
tatlı diliyle peşinden sürükledi.

ciascuno piuttosto è tentato dalla propria concupiscenza che lo attrae e lo seduce
herkes kendi arzularıyla sürüklenip aldanarak ayartılır.

quando un uomo seduce una vergine non ancora fidanzata e pecca con lei, ne pagherà la dote nuziale ed essa diverrà sua moglie
ama sahibi hayvanla birlikteyse, ödünç alan karşılığını ödemeyecektir. hayvan kiralanmışsa, kayıp ödenen kiraya sayılmalıdır.››

ma ho da rimproverarti che lasci fare a iezabèle, la donna che si spaccia per profetessa e insegna e seduce i miei servi inducendoli a darsi alla fornicazione e a mangiare carni immolate agli idoli
ne var ki, bir konuda sana karşıyım: kendini peygamber diye tanıtan İzebel adındaki kadını hoşgörüyle karşılıyorsun. bu kadın öğretisiyle kullarımı saptırıp fuhuş yapmaya, putlara sunulan kurbanların etini yemeye yöneltiyor.

il grande drago, il serpente antico, colui che chiamiamo il diavolo e satana e che seduce tutta la terra, fu precipitato sulla terra e con lui furono precipitati anche i suoi angeli
büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.

seduci con la tua voce quelli che potrai, riunisci contro di loro i tuoi cavalieri e i tuoi fanti, sii loro socio nelle ricchezze e nella progenie, blandiscili con promesse”.
"onlardan gücünün yettiğini sesinle yerinden oynat, onlara karşı tüm gücünü ve adamlarını seferber et, paralarının ve çocuklarının bir bölümüne ortak ol ve onlara umut ver.