Usted buscó: belo (Serbio - Turco)

i stideæe se koji rade od tankog lana, i koji tkaju tanko belo platno.
beyaz bez dokuyanlar umutsuzluğa kapılacak.

buduće vlade treba da učine puno više u tom smeru“, kaže belo.
gelecekteki hükümetler bu yönde çok daha fazla çaba sarfetmeli." dedi.

crveno-belo-plave papirnate kapice deljene su dobronaklonim okupljenim glađanima.
karşılamaya gelenlere kırmızı, beyaz ve mavi renkli kağıt şapkalar dağıtıldı.

bivši ministar energetike pajtim belo kaže da teška energetska situacija koju je albanija iskusila u poslednjih 20 godina predstavlja posledicu lošeg upravljanja.
Önceki enerji bakanı pajtim bello, arnavutluk'un son 20 yıldır enerji konusunda yaşadığı sorunların kötü yönetim sonucu olduğunu öne sürüyor.

pomešajte kukuruzno brašno, belo brašno, jaja, mleko, jogurt, sir, ulje i kvasac.
mısır nişastası, beyaz un, yumurtalar, süt, yoğurt, peynir, yağ ve mayayı bir kaba koyun.

bez obzira da li je belo, crno, suvo ili slatko, dodaje savić, kada birate dobro vino suština je šta više volite.
saviç, ister beyaz ister kırmızı, sek veya tatlı olsun, iyi bir şarap seçerken önemli olan tercihtir.

"pijemo pivo, crno i belo vino, ali se ne napijamo, ispijamo samo tri ili četiri čaše da budemo u veselom raspoloženju.
bira, kırmızı ve beyaz şarap içiyoruz, ama sarhoş olmuyoruz. sadece neşelenmek için üç dört bardak içiyoruz.

kitrinost je takođe izjavio televizijskoj mreži si-en-en da je nekoliko trenutaka pre eksplozije video veliko belo vozilo koje se kretalo velikom brzinom.
cnn televizyonuna konuşan kitrinost, patlamadan çok kısa bir süre önce son derece süratli giden büyük, beyaz bir araç gördüğünü de söyledi.