Usted buscó: emniyet (Turco - Coreano)

emniyet?
안전? safety?

nasıl emniyet!
- 안전장치... 안전장치가...

emniyet için değil.
편안함 때문이야

emniyet ünitelerini hazırlayın.
경비 부대를 준비해

emniyet kemerini çıkaramıyorum!
벨트가 안 풀려

- emniyet kemerini çıkaramıyorum!
- 내려줘

Önce emniyet pimini açarsın,..
안전핀을 뽑은 후, 노즐을 화원으로 향하고

emniyet kemerini tak, yoksa düşeceksin.
- 벨트나 매. 넘어지겠다

"zubrowka emniyet müdürü'nün emriyle
주브로브카 경찰청장 명령에 따라

benim için emniyet kemerini bağlar mısın?
어디 가세요? 가서 비행기 좀 바로잡고 착륙 준비해야죠

belki de. emniyet nerde biliyor musun?
- 이거 착용해 본 적 없어?

fabrikadan sonra eski yangın emniyet yolunu kullan.
그 공장에서 구 소방도로를 타게 - 거기 어떻게 가는지 기억하지, 제이콥?

onlar, dağlardan emniyet içinde kalacakları evler oyarlardı
그 산에 집을 세위 하나님의벌을 피하고 안전하게 살려고 하 였으나

silahınızın yan tarafında emniyet kilidi var. İhtiyacınız olmayacak.
네 무기 옆쪽에 안전 장치가 있어

40 yaşında ,emniyet kemeri takmayan sürücü, aracıyla yuvarlanmış.
-전복된 m.v.u에서 안전벨트를 안 맨 40세 운전자예요 - 1호실로 가요

ancak içeride birinin emniyet şalterini tutması gerek. onsuz çalışmaz.
하지만 누군가 자동제어 핸들을 붙잡고 있지 않으면 못 달립니다

"oraya emniyet ve selametle girin" (denilir, onlara).
평안하고 안전하게 그곳에 들게하여

rabbimin bildirdiği haberleri size tebliğ etmedeyim ve ben size emniyet edilecek bir öğütçüyüm.
내가 너희에게 주님의 말씀 을 전하고 내가 너희에게 진실로 충고함이라

o, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir.
그분은 그들을 기아로부터 배불려 주셨고 공포로부터 안전케 하여 주셨노라

emniyet güçleri bu yozlaşmayla tamamen yeni bir savunma hattıyla savaşıyor lakin herkes eşit yaratılmamıştır.
사법당국은 이러한 상황에 새로운 방어수단과 같이 전선에 서게되었다 하지만 모든 수단이 동일한 것은 아니다