Usted buscó: daha var mi (Turco - Español)

oluru var mi?
español

oluru var mi var
is there

bir daha var olmayacaksın.› ››
los mercaderes de los pueblos silban a causa de ti. has venido a ser objeto de espanto, y dejarás de existir para siempre.

İkisinden başka, iki cennet daha var.
además de esos dos, habrá otros dos jardines,

o ikisinin ötesinde iki cennet daha var.
además de esos dos, habrá otros dos jardines,

buradan çıkmak için bir yol daha var mı?"
¿hay modo de salir?»

bu iki cennetten başka iki cennet daha var.
además de esos dos, habrá otros dos jardines,

allah'ın yanında bir ilah daha var mı!?
¿hay un dios junto con alá?

kalıcı bağlantı kullanırken akılda tutulması gereken birkaç ek götürü daha var.
un par de advertencias más a tener en cuenta cuando utiliceis conexiones persistentes.

bir daha var olmayacaksın.› ›› olduğundan bildiğimiz peygamber daniel olmayabilir.
todos los que te conocen entre los pueblos se horrorizan a causa de ti. eres objeto de espanto, y dejarás de ser para siempre.'

seveceğiniz bir şey daha var: allah'tan yardım ve yakın bir fetih..
y otra cosa, que amaréis: el auxilio de alá y un éxito cercano.

başka dillerde görmediyseniz garip gelebilecek bir ifade daha var, ternary koşulu işlemi:
hay otra expresión que puede parecer extraña si no la has visto en otros lenguaes, el operador condicional ternario:

ama gerçek şu ki burada yer alan bir değer daha var, bu da atama işleminin kendi değeri.
pero la verdad es que hay un valor adicional implicado aquí, y es el valor de la propia asignación.

bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır.
además de esos dos, habrá otros dos jardines,

gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır.
¡la adversidad y la felicidad van a una!

bu ikisinden başka, onların ikişer cenneti daha vardır.
además de esos dos, habrá otros dos jardines,

fakat onların kalbleri bundan gafildir. ayrıca onların bundan başka birtakım pis işleri daha var ki onları işler dururlar.
pero sus corazones están en un abismo respecto a esto y, en lugar de aquellas obras, hacen otras.

zulmedenlere bunun dışında bir ceza daha vardır, fakat çokları bilmezler.
los impíos sufrirán, además, otro castigo, pero la mayoría no saben.