Usted buscó: zenci (Turco - Inglés)

zenci
i'll fuck your daddy

zenci cocugu
sikitr go

50 yaşında zenci bir inşaat işçisi.
fifty-year-old african-american construction worker.

Şehir merkezinde daha çok zenci nüfus yaşar.
it was incorporated as a city in 1815.

evet, ben gettodan gelen fakir bir zenci çocuğuyum.
yeah, i'm a poor black child from the ghetto.

adam zenci, öbürü beyaz, iki küçük çocuğu var.
he's black, the guy's white, and he's got two little kids.

bu iki katı kadar zenci amerikalı nüfus içinde temsil edilir.
that's about twice as high as african-americans are represented in the population.

İnandıkları şey, %24 amerikalı twitter kullanıcısının zenci amerikalı olduğudur.
they believe that 24 percent of american twitter users are african-american.

ama, zenci bir kadın olmanın yanı sıra, sizlerden başka yönlerden farklıyım.
but, besides being a black woman, i am different from most of you in some other ways.

bu çoğu amerikalıya göre oldukça şaşırtıcıdır, aşırı derecede zenci amerikalı boşluğu olmasının.
it's also extremely surprising to many americans, a heavily african-american space.

ayakkabıları göreceksin, parayı göreceksin. bu çetenin üstündeki orospu patron kıçlı zenci.
ya'll see the shoes, ya'll see the money. bitchen boss ass nigga on this gang shit im on, im on top real niggas come on lo, all the way up nigga

yani bilirsiniz, kendini zenci diye kabul ediyor ama baktığınızda kendisi aslında daha çok karamel rengi.
well you know, she calls herself black -- she's really more like a caramel color if you look at her.

ve bu arada, eğer zenci veya fakirseniz veya kalabalık bir okuldaysanız, tüm bu numaralar, çok daha fazla olmaktadır.
and by the way, all of these numbers are significantly higher if you happen to be black, if you happen to be poor, if you happen to exist in an overcrowded school.

cocuk: burada siniflar arasinda bir fark yok, ayni sekilde, beyazla zenci veya zenginle fakir arasinda da.
child: there is no difference here between classes, nor white or black, nor if you have money or not.

ve resmi belgelere göre, yasalar ve doğrulara göre, zenci bir adam mülk niteliğindeydi, bir maldı, anlıyor musunuz?
and the official truth, the truth was, the law was, that a black man was a property, was a thing, you see.

evet, üç yıl almanca dersi aldım, , sınıfın tek zenci kızı olduğum için epeyce bir deneyim oldu, bm okulunda olmasına rağmen.
yes, i took german for three years, [german], and it was quite the experience because i was the only black girl in the class, even in the un school.

Şarkının erotik doğası dinleyicilere aşikârdı, fakat zenci gospel müziği ve r&b arasındaki birleşmenin derin bir görünüşü birçok zenci seyirciyi rahatsız etti.
the erotic nature was obvious to listeners, but a deeper aspect of the fusion between black gospel music and r&b troubled many black audiences.

benim bir zenci olarak amerika'da, sağlığım için en büyük tehdidi oluşturan hava kirliliğinin yüksek olduğu bir bölgede yaşama ihtimalim beyaz bir insanın iki katı.
as a black person in america, i am twice as likely as a white person to live in an area where air pollution poses the greatest risk to my health.

ve hepimiz katı atık vergileri için, çevre kirliliğinden kaynaklanan sağlık sorunları için ve daha da kötüsü, bilemediğimiz, açığa çıkarmalarına izin vermediğimiz potansiyele sahip zenci gençlerimizin ve latinoların hapse atılma masrafları için para ödüyoruz.
and we all pay dearly for solid waste costs, health problems associated with pollution and more odiously, the cost of imprisoning our young black and latino men, who possess untold amounts of untapped potential.

bantustan, güney afrika cumhuriyeti ve güney batı afrika'da "(şimdiki adı namibya)" bulunan bantu kökenli zenci afrikalıların yaşadığı toplam yirmi kabile bölgesine verilen isimdir.
a bantustan (also known as bantu homeland, black homeland, black state or simply homeland) was a territory set aside for black inhabitants of south africa and south west africa (now namibia), as part of the policy of apartheid.