Usted buscó: barınacak (Turco - Inglés)

Şu ana dek aç, susuz, çıplağız. dövülüyoruz, barınacak yerimiz yok.
even unto this present hour we both hunger, and thirst, and are naked, and are buffeted, and have no certain dwellingplace;

kim allah yolunda göç ederse yeryüzünde barınacak çok yer ve bolluk bulur.
and whoever emigrates for the cause of allah will find on the earth many [alternative] locations and abundance.

allah yolunda hicret eden, yeryüzünde barınacak çok yer de bulur, genişlik (ve bolluk) da.
and whoever emigrates for the cause of allah will find on the earth many [alternative] locations and abundance.

ve musa'ya ve kardeşine, kavminize mısır'da barınacak evler kurun, evlerinizi kıble yapın ve namaz kılın ve müjdele inananları diye vahyettik.
and we directed moses and his brother: 'prepare a few houses for your people in egypt, and make your houses a direction for men to pray, and establish prayer, and give glad tidings to the men of faith.

ateştir yurtları onların ve zalimlerin barınacağı yer, ne de kötüdür.
and their refuge will be the fire, and wretched is the residence of the wrongdoers.