Usted buscó: de moso kostim de ben (Turco - Inglés)

o gelse de gelmese de, ben gideceğim.
whether he comes or not, i'll go.

hem sen hem de ben öğrenciyiz.
both you and i are students.

hem sen hem de ben köpeğe bakmalıyız.
both you and i must take care of the dog.

bir de, ben lisedeyken babam hastaydı.
while i was in high school also, my dad was sick.

bunlardan bir tane de ben istiyorum" dedi.
i want one of those."

ne siz beni kurtarabilirsiniz ne de ben sizi kurtarabilirim.
here, neither i can come to your rescue, nor can you come to mine.

deniz ben
i'm deniz

de: "ben rabbimden bir delile dayanmaktayım. siz ise onu yalanladınız.
say (o muhammad saw): "i am on clear proof from my lord (islamic monotheism), but you deny (the truth that has come to me from allah).

siz de benimle aynı tonu yapacaksınız.
you whistle the same tone as me.

ben de "ben orada yaşamak ve 5 yıl boyunca kuyu kazmak istiyorum."
i said, "i want to live and dig wells for five years."

Şimdi diyorsun, " e iyi de ben hep wi-fi alanında mı olacağım?"
you're thinking, "well, how often am i in a hotspot?"

petrus ona, ‹‹herkes senden ötürü sendeleyip düşse de ben asla düşmem›› dedi.
peter answered and said unto him, though all men shall be offended because of thee, yet will i never be offended.

eğer sana isyan ederlerse şöyle de: "ben, sizin yapmakta olduklarınızdan uzağım."
and if they (thy kinsfolk) disobey thee, say: lo! i am innocent of what they do.

bu kişi clay hunt. clay de benimle birlikte deniz piyadeydi.
this is clay hunt. clay was a marine with me.

kim ne derse desin, ben çok uzun zaman önce bunları aştım.
no matter what others say, i overcame it a long time ago.

ettiler de. benimle mutabık kaldılar. sonraki yıllarda hasarı gidermek için 40,000 fil vurduk.
they did. they agreed with me, and over the following years, we shot 40,000 elephants to try to stop the damage.

rabbiniz de ben'im. Öyle ise yalnız bana ibadet edin! [23,51-52; 5,48]
'surely this community of yours is one community, and i am your lord; so serve me.'

(İnsan) inkar edince de: "ben seden uzağım, ben alemlerin rabbi allah'tan korkarım!" dedi.
accept what the apostle gives you, and refrain from what he forbids, and take heed for yourself and fear god. surely god is severe of retribution.