Usted buscó: ev hanımı (Turco - Inglés)

ev hanımı
housewife

"ey evin hanımı!
"why are you surprised at the command of god?

bu hanımı tanımıyorum.
i do not know this lady.

bu hanımı 869 yılında öldü.
she died in 869.

"george? " dedi ev hanımı. "george kim? "
"george?" said the housewife. "who's george?"

ben bir ev hanımıyım.
i am a housewife.

sanırım hanıma ev almalıyım.
i guess i should get home to the missus.

ev hanımı tatjana ranogajec, yeni bir partiye, hırvat İşçi partisi'ne oy vereceğini söylüyor.
tatjana ranogajec, a housewife, says that she will vote for a new party, the croatian labour party.

babası banker annesi ise ev hanımıydı.
her father is a banker and her mother a housewife.

aribert heim babası polis ve annesi ev hanımıydı.
he was the son of a policeman and a housewife.

babası kristian henrik snellman bir gemi kaptanı annesi ev hanımıydı.
snellman was born in stockholm, sweden, as son of kristian henrik snellman, a ship's captain.

babası ışıklandırma teknisyeni ve aynı zamanda bir işçi, annesi ise ev hanımıydı.
his father was a street lighting technician & laborer and his mother a homemaker.

babam hayatı boyunca şehirde işçi olarak çalışmış. annem ise ev hanımıydı.
my father was a city worker all of his life, and my mother was a stay-at-home mom.

balkanlar'da kadınlar, bölgede ev hanımı olarak sahip oldukları geleneksel nosyona rağmen, şirketlerin gelişmesi ve yönetiminin yanı sıra aile içinde ve toplumda ekonomik kararların alınmasında giderek daha önemli bir rol oynuyor.
women in the balkans are increasingly playing an important role in developing and managing businesses -- as well as in making economic decisions within families and in the society at large, despite traditional regional notions of their role as housewives.

akp’nin “özgürlük retoriği” olarak tanımladığı söylemini eleştiren bilgehan, gittikçe daha fazla kadının kamusal alanın dışında bırakıldığını ve geleneksel ev hanımı rolünü üstlendiğini söyledi.
criticizing what she described as the "freedom rhetoric" of the akp, bilgehan said more and more women were being excluded from the public sphere and assigned the traditional role of stay-at-home mother.

İstanbul'daki yeni valide camii'nin kadınlar bölümünde cuma namazı kıldıktan sonra konuşan ev hanımı ayfer aynalı, "niye cuma'ya kadınlar gelmesin?
why shouldn't women benefit from the light of god?" asked ayfer aynali, a housewife, after attending friday prayer in the women's section at yeni valide mosque in istanbul.

"ey evin hanımı! allah'ın rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuşken, nasıl allah'ın işine şaşarsın?
they replied, "would you be surprised at god's decree? people of the house, may god's mercy and blessings be with you.

== biyografi ==cosgrove, los angeles, kaliforniya 'da doğdu, bir temizlik şirketi sahibi olan tom babası ve ev hanımı olan chris (christina) ise annesi.
==early life==cosgrove was born in los angeles, california, to tom, who owns a dry-cleaning business, and chris (née casey), a homemaker.

han
han