Usted buscó: kanıt (Turco - Italiano)

kanıt
prova

size rabbinizden bir kanıt getirdim.
sono venuto a voi con un segno da parte del vostro signore.

hadi açık bir kanıt getirin bize!"
recateci una prova inequivocabile!”.

size rabbinizden açık bir kanıt gelmiştir.
vi è giunta una prova da parte del vostro signore.

ben size apaçık bir kanıt getirmekteyim."
in verità vengo a voi con evidente autorità.

bunda inananlar için bir kanıt vardır.
questo è un segno per i credenti.

rabbinizden size açık bir kanıt gelmiş bulunuyor.
vi è giunta una prova da parte del vostro signore.

eğer böyleyse, dinleyenleri açık bir kanıt getirsin.
chi ascolta per conto loro, lo provi irrefutabilmente.

peki, önceki sayfalardaki açık kanıt onlara gelmedi mi?
non è forse giunta a loro la prova che era [annunciata] nelle antiche scritture?

diğer türde müdahalelerin etkinliği lehinde yeterli kanıt bulunmamaktadır.
la disponibilità di questi programmi varia da paese a paese.

rabbinizden size bir kanıt geldi ve üzerinize apaçık bir ışık indirdik.
vi è giunta una prova da parte del vostro signore. e abbiamo fatto scendere su di voi una luce chiarissima.

onlara, önceki kitap'larda bulunan kanıt gelmedi mi?
non è forse giunta a loro la prova che era [annunciata] nelle antiche scritture?

bize hiçbir kanıt getirmedin. senin sözünle ilahlarımızı terk edecek değiliz.
dissero: “o hûd, non ci hai recato nessuna prova, non vogliamo abbandonare i nostri dèi per una tua parola e non crediamo in te.

allah'ın izni olmadan bizim size bir kanıt getirmemiz haddimize değil.
non possiamo recarvi una prova se non con il permesso di allah.

kokain veya diğer psikostimülan bağımlılığı için farmakolojik tedaviyi destekleyecek yeterli kanıt bulunmamaktadır.
trattamento della dipendenza da cocaina

beniisrail bilginlerinin de onu bilmesi bunlar için bir belirti/kanıt değil mi?
non è un segno, per loro, che lo riconoscano i sapienti dei figli di israele?

bununla beraber, bu tipteki suçlar için adli kanıt elde etmek, bilindiği gibi güçtür.
le prove legali di questo tipo di reato, tuttavia, sono notoriamente difficili da ottenere.

elinizde, söylediğinize ilişkin hiçbir kanıt yok. allah hakkında bilmediğiniz şeyi mi söylüyorsunuz?
non avete nessuna prova per dire ciò: direte su allah ciò che non sapete?

genel olarak kanıt esası nispeten zayıf kalmakla beraber, bazı çalışmalar faydaların artabileceğini ileri sürmüştür.
in seguito ai gravi problemi a livello sanitario e sociale legati al consumo di cocaina crack, l’esperienza nella creazione di servizi destinati a questo gruppo di tossicodipendenti è più consolidata, sebbene le attività siano circoscritte a un numero relativamente esiguo di città europee nelle quali il fenomeno del crack si è imposto come un problema non trascurabile.

etkinliğine dair sağlam kanıt bulunan tedavi seçenekleri bulunmadığından, genellikle amfetamin gibi psikostimülan bağımlılığının tedavisine yön verememektedir.
inghilterra e galles.vengono presentati soltanto i dati per i paesi con almeno tre indagini nel periodo dal 1998 al 2008.