Usted buscó: anne hasta iyi değil (Turco - Ruso)

ama kahve iyi değil.
Но кофе плохой.

twitter yeterince iyi değil.
twitter недостаточно хорош.

kayınbabası, ‹‹yaptığın iş iyi değil›› dedi,
Но тесть Моисеев сказал ему: не хорошо это ты делаешь:

huşay avşaloma, ‹‹bu kez ahitofelin verdiği öğüt iyi değil›› dedi,
И сказал Хусий Авессалому: нехорош на этот раз совет, который дал Ахитофел.

olmaz bu, oğullarım! rabbin halkı arasında yayıldığını duyduğum haber iyi değil.
Нет, дети мои, нехороша молва, которую я слышу: вы развращаете народ Господень;

yahut ben, şu aşağılık, nerdeyse söz anlatamayacak durumda olan adamdan daha iyi değil miyim?
Не лучше ли я этого презренного мужа, который болтает косноязычно?

başkaları sizi kazanmaya gayret ediyor, ama niyetleri iyi değil. kendileri için gayret edesiniz diye sizi bizden ayırmak istiyorlar.
Ревнуют по вас нечисто, а хотят вас отлучить, чтобы вы ревновали по них.

yargılarken yan tutmak iyi değildir.
Сказано также мудрыми: иметь лицеприятие на суде – нехорошо.

sonra, ‹‹ademin yalnız kalması iyi değil›› dedi, ‹‹ona uygun bir yardımcı yaratacağım.››
И сказал Господь Бог: не хорошо быть человеку одному; сотворим ему помощника, соответственного ему.

‹‹Şamın avana ve farpar ırmakları İsrailin bütün ırmaklarından daha iyi değil mi? oralarda yıkanıp paklanamaz mıydım sanki?›› sonra öfkeyle dönüp gitti.
разве Авана и Фарфар, реки Дамасские, не лучше всех вод Израильских? разве я не мог бы омыться в них и очиститься? И оборотился и удалилсяв гневе.

‹‹rab neden bizi bu ülkeye götürüyor? kılıçtan geçirilelim diye mi? karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek. mısıra dönmek bizim için daha iyi değil mi?››
и для чего Господь ведет нас в землю сию, чтобы мы пали от меча? жены наши и дети наши достанутся в добычу врагам ; не лучше ли нам возвратиться в Египет?

ne var ki, dinlemediler, kulak asmadılar; kendi isteklerinin, kötü yüreklerinin inadı doğrultusunda yürüdüler. İleri değil, geri gittiler.
Но они не послушали и не приклонили уха своего, и жили по внушениюи упорству злого сердца своего, и стали ко Мне спиною, а не лицом.

gidyon, ‹‹sizin yaptığınızın yanında benim yaptığım ne ki?›› diye karşılık verdi, ‹‹efrayimin bağbozumundan artakalan üzümler, aviezerin bütün bağbozumu ürününden daha iyi değil mi?
Гедеон отвечал им: сделал ли я что такое, как вы ныне? Не счастливее ли Ефрем добирал виноград, нежели Авиезер обирал?

bir gün boyunca çölde yürüdü, sonunda bir retem çalısının altına oturdu ve ölmek için dua etti: ‹‹ya rab, yeter artık, canımı al, ben atalarımdan daha iyi değilim.››
А сам отошел в пустыню на день пути и, придя, сел под можжевеловым кустом, и просил смерти себе и сказал: довольно уже, Господи; возьми душу мою, ибо я не лучше отцов моих.