Usted buscó: öldürmek (Turco - Sueco)

öldürmek
döda

Öldürmek...
att döda...

onları öldürmek, büyük günahtır.
att döda [dem] är en svår synd.

onları öldürmek, büyük bir suçtur
att döda [dem] är en svår synd.

onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.
att döda [dem] är en svår synd.

kuşkusuz, onları öldürmek büyük bir günahtır.
att döda [dem] är en svår synd.

İsayı hileyle tutuklayıp öldürmek için düzen kurdular.
och rådslogo om att låta gripa jesus med list och döda honom.

Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur.
att döda [dem] är en svår synd.

Şüphe yok ki onları öldürmek, pek büyük bir suçtur.
att döda [dem] är en svår synd.

‹yoksa dün mısırlıyı öldürdüğün gibi beni de mi öldürmek istiyorsun?›
kanske du vill döda mig, såsom du i går dödade egyptiern?'

"ey musa, dedi, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında konuşuyorlar.
ge dig [genast] av härifrån! stormännen vill döda dig och överlägger nu om hur de skall gå till väga.

Şüphesiz, onları öldürmek büyük bir hata (suç ve günah)dır.
att döda [dem] är en svår synd.

kalabalık, ‹‹cin çarpmış seni!›› dedi. ‹‹seni öldürmek isteyen kim?››
folket svarade: »du är besatt av en ond ande. vem står efter att döda dig?»

davut zif Çölünde, horeşteyken, saulun kendisini öldürmek için yola çıktığını öğrendi.
och medan david var i hores i öknen sif, förnam han att saul hade dragit ut för att söka döda honom.

İnkarcılar seni etkisiz hale getirmek, veya seni öldürmek ya da seni sürmek için planlar yapıyorlardı.
och [minns, muhammad] hur förnekarna av sanningen smidde onda planer mot dig; de ville ta dig till fånga eller döda dig eller driva bort dig.

yemin ederim ki, sen beni öldürmek için el kaldırırsan, ben seni öldürmek için sana el kaldırmam.
[denne] sade: "jag svär att jag skall döda dig."

İnkar edenler, seni bağlayıp bir yere kapamak veya öldürmek, ya da sürmek için düzen kuruyorlardı.
och [minns, muhammad] hur förnekarna av sanningen smidde onda planer mot dig; de ville ta dig till fånga eller döda dig eller driva bort dig.

İleri gelenler seni öldürmek için hakkında müzakere ediyorlar. derhal (buradan) çık!
ge dig [genast] av härifrån! stormännen vill döda dig och överlägger nu om hur de skall gå till väga.

ama saul yonatanı öldürmek amacıyla mızrağını ona fırlattı. böylece yonatan babasının davutu öldürmeye kararlı olduğunu anladı.
då svängde saul spjutet mot honom för att genomborra honom; och nu märkte jonatan att hans fader hade beslutit att döda david.

Şehrin öte yanından koşa koşa gelen bir adam, "musa, ileri gelenler seni öldürmek için aralarında görüşüyorlar.
och en man kom springande från en längre bort belägen del av staden och ropade: "moses! ge dig [genast] av härifrån!