Vous avez cherché: vertrek (Afrikaans - Turc)

- vertrek.
gidiyorum.

urls vertrek na
url' lerin bitişi

ons moet vertrek.
gitmeliyiz.

vertrek alle groepe
& tüm grupları sil

ons moet nou vertrek.
hemen gitmeliyiz.

rekening sal vertrek op:
& hesap bu tarihte kapatılacak:

vertrek ou aktikels automaties
& eski haberleri otomatik sil

keith is 48 uur gelede vertrek.
keith, 48 saat önce havalandı.

ek weet dat jy môre op sending vertrek.
o yüzden bunu olabildiğince kısa tutacağım.

toe ek gisteraand vertrek, was jy daar nog.
ben çıkarken de sen ofisteydin.

niemand vertrek vir ons luitenant keith vind.
teğmen keith'i bulana kadar kimse bir yere gitmiyor.

ek wil jou ook vertel dat gibbs vertrek is.
ayrıca sana gibbs'in şehir dışına çıktığını söylemek istemiştim.

ek spring binne onderweg na die werk voor jy vertrek.
İşe gidiyordum, sen ayrılmadan önce bir uğrayayım dedim.

ek wou nog wat vriende en familie besoek voor ek vertrek.
buradan ayrılmadan önce ailemi ve arkadaşlarımı görmem gerektiğini.

agent mcgee, ons het ons beveel, ons moet nou vertrek.
ajan mcgee, emirlerimizi aldık. hemen gitmeliyiz.

die datum en tyd totdat die sertifikaat kas inskrywing moet vertrek.
sertifika önbelleği girdisinden önceki tarih ve saat sona ermiş olacaktır.

dit omkring rondom die vliegveld en is vertrek in suidwestelike rigting.
tarlanın çevresinde turlamış, sonra güneybatı yönüne gitmiş.

en hulle het met die skuit vertrek na 'n verlate plek in die eensaamheid.
tekneye binip tek başlarına tenha bir yere doğru yol aldılar.

verder het hy in die binneste vertrek twee gérubs gemaak van oliewenhout, tien el hoog.
İç odada her biri on arşın yüksekliğinde, iğde ağacından iki keruv yaptı.

hy het toe opgestaan, die kindjie en sy moeder in die nag geneem en na egipte vertrek.
böylece yusuf kalktı, aynı gece çocukla annesini alıp mısıra doğru yola çıktı.