Vous avez cherché: ıt was raining when i left outside (Anglais - Turc)

it was raining when i took the bus.
otobüse bindiğimde yağmur yağıyordu.

it was raining when we arrived.
biz vardığımızda yağmur yağıyordu.

the sky was clear when i left home.
evden ayrıldığımda gökyüzü açıktı.

my father was still at home when i left.
ben ayrıldığımda babam hâlâ evdeydi.

it was raining when we left, but by the time we arrived, it was sunny.
biz ayrıldığımızda yağmur yağıyordu, fakat vardığımızda hava güneşliydi.

when i arrived, it was raining.
ben vardığımda, yağmur yağıyordu.

when i got up this morning, it was raining.
bu sabah kalktığımda, yağmur yağıyordu.

i left home when i was thirteen.
on üç yaşında evden ayrıldım.

and it was one of the reasons i left school when i was 15 years old.
ve bu 15 yaşında okulu bırakmamın sebeplerinden biriydi.

but the problem is that, when i left home and went to college, i started missing his commands.
ama sorun şu ki, evden ayrılıp üniversiteye gittiğimde, onun emirlerini özlemeye başladım.

and about three years later, when i left the hospital, i started studying at the university.
Üç sene kadar sonra, hastaneden ayrıldığımda, üniversitede çalışmaya başladım.

so, i left his office and i was walking through the hospital, and that's when i had my epiphany.
bu yüzden, ofisinden çıktım ve hastanenin içinde yürüyordum, tam farkına vardığım zaman.

even though i left when i was only three years old, i really felt that africa was this big part of my life.
sadece üç yaşındayken oradan ayrılmamıza rağmen, afrika'nın hayatımın büyük bir parçası olduğunu hissettim.

and so i committed -- when i left south africa, when i left capetown, i told myself, "this is going to be something that i have to talk about.
böylece kendimi adadım - güney afrika'yı terk ettiğimde cape town'ı terk ettiğimde kendime dedim ki "bu üzerinde konuşmam gereken birşey olacak.

i left when i was 25 years old to go to bali, and there i met my incredible wife, cynthia, and together, over 20 years, we built an amazing jewelry business.
bali'ye gitmek için ayrıldığımda 25 yaşındaydım. ve orada mükemmel eşim cynthia ile tanıştım, ve birlikte 20 yıldan fazla, şaşırtıcı bir mücevher ticareti kurduk.

can you believe that prior to this reform -- which started at the end of 2003, when i left washington to go and take up the post of finance minister -- we had a telecommunications company that was only able to develop 4,500 landlines in its entire 30-year history?
2003 yılı sonunda başlayan bu reformdan önce, maliye bakanı olarak çalışmak üzere washington'dan ayrıldığım zaman, 30 yıl boyunca sadece 4,500 karasal hat geliştirebilen bir telekomünikasyon şirketimiz olduğuna inanabiliyor musunuz?