Vous avez cherché: accountability (Anglais - Turc)

accountability
izlenebilirlik (yazılım)

the law requires accountability.
hukuk sorumluluk ister.

accountability and transparency are a must.
güvenilirlik ve şeffaflık olmazsa olmazlardan.

health insurance portability and accountability act
sağlık sigortası taşınabilirlik ve sorumluluk yasası

they understand what accountability and democracy is.
onlar, sorumluluğun ve demokrasinin ne olduğunu anlıyorlar.

kosovo government pledges accountability for donations
kosova hükümeti bağışlar için güvenilirlik sözü verdi

and the third of these big changes: accountability.
ve bu büyük değişikliklerin üçüncüsü, sorumluluk.

you know, i believe that accountability stems from demand.
bence talep olmadan kimse hesap vermez.

there will also be pressure now to impose greater accountability.
ayrıca artık mali sorumluluk ilkesinin daha sıkı uygulanması yönündeki baskılar da artacaktır.

"we guarantee the donors accountability for every spent cent.
taki, "bağış kuruluşlarına harcanan her sentin hesabını vereceğimizi garanti ediyoruz.

a more rigorous standard of accountability is known as an audit.
daha sıkı bir sorumluluk standardı ise bilimsel teftiştir.

social justice and government accountability runs the first in what they demand.
sosyal adalet ve hükümetin sorumluluğu isteklerinin başını çekiyor.

the council would be in charge of maintaining community oversight and police accountability.
konsey toplumu denetlemekten ve polisin güvenilirliğinden sorumlu olacak.

he said they agreed that the system needs reforming and that they want accountability for lost revenues.
yüksek temsilci yardımcısı onların da sistemin reforma gereksinimi olduğunu kabul ettiklerini ve kaybolan gelirleri kazanabilmek için sorumluluk almak istediklerini belirtti.

all the benefits which derive from it in terms of accountability and credibility stem from these conditions.
sorumluluk ve güvenilirlik açısından eh'nin sağladığı tüm avantajlar bu koşullardan kaynaklanıyor.

all seven parties that the anti-corruption agency called to financial accountability grumbled loudly.
yolsuzlukla mücadele dairesi'nin mali hesap vermeye çağırdığı yedi parti de memnuniyetsizliğini dile getirdi.

an independent external audit function is essential for ensuring accountability for the use of public fundsin a moderndemocratic society.
modern demokratik bir toplumda kamu fonlarının kullanımında hesap verilebilirliğin sağlanabilmesi için bağımsız bir dış denetleme işlevi şarttır.

macovei strengthened the independence of prosecutors, while producing regular reports on their efficiency and assuring their accountability.
savcıların daha bağımsız çalışmasını sağlayan macovei, diğer yandan da bu kişilerin verimlilik ve sorumluluk anlayışı çerçevesinde çalışıp çalışmadıklarına dair düzenli raporlar hazırladı.

by publishing its reports, the court helps promote transparency and accountability in the management of european union funds;
sayıştay, yayınladığı raporlarla avrupa birliği fonlarının yönetiminin şeaığı ve hesap verilebilirliğini artırmaya yardımcı olur,

but the accountability's up the line judging the decision against the effect on everybody, not just on the disgruntled person.
ama bu esnada alinan kararlarin sadece soz konusu kisiyi degil herkesi nasil etkileyecegi goz onune alinir.